ZAMAN İLERLEDİKÇE...

Kayıplar kaçınılmaz olacak. Hentbolun başarılı koçlarından, eski milli sporcu, Spor Toto takımının teknik direktörü Serdar Seymen kardeşimizi kaybettik. Hem de bir hentbol maçının devre arasında geçirdiği kalp krizine bağlı olarak. Hastanede çok büyük bir çaba ile kurtarmaya çalıştılarsa da olmadı, olamadı… İzmir’deki sporculuğu döneminden bu yana tanıdığım, bildiğim; bu yılın başında yeni yıl dileklerimizi paylaştığımız bir dostluğumuz da vardı. Çok üzgünüm…* 

Eskişehir Spordaki futbolculuğu, Anadolu Üniversitesindeki öğretim üyeliği, Türkiye Futbol Federasyonundaki Yönetim Kurulu üyelikleri dönemlerinden tanıdığım ve çeşitli defalarda jüri üyeliği sebebi ile gittiğim Eskişehir’de olağanüstü bir misafirperverlik gösteren Prof. Dr. Fethi Heper hocamızı da kaybettik. Üzgünüm…

Çoğunuz tanımıyorsunuz ama Türkiye Futbol Vakfı yönetim kurulu üyesi ve yaptığımız çalışma toplantıları sonrasında harika bir insan ve spor yaklaşımları ile bizleri şaşırtan Tuncer Selim ağabeyimizi de uğurladık. Mekânı cennet olsun…

Türk futbolunun ve Fenerbahçe’nin efsanelerinden Ogün Altıparmak ağabeyimizi de uğurladık. Bir hayli zaman önce, rahmeti Orhan İçin’in düzenlediği “Futbol Tenisi” konferansı esnasında birlikte konuşmacı olarak çıktığımız sahnede beni oldukça şaşırtmıştı. İnsanlık, yaklaşım, gelişime açık bir beynin nasıl olması gerektiğini anlattıktan sonra konuşma sırası bana gelince, “Üstat her şeyi konuştu, bana müsaade” demiştim. Mekânı cennet olsun…

Bugünkü yazımın başlığını, “zaman ilerledikçe…” diye yazdıktan sonra “kayıplar kaçınılmaz olacak” cümlesini eklemem, benim değil sanırım avatarımın işi olmalı. Nadiren, yazılarımı yazıp bitirince, gözden geçirdiğimde bazı sözcükleri ben mi yazdım diye kendimi sorguluyorum. Ama bu bir zaman süreci ve yıllar ilerledikçe sevdiklerimizi kaybetmeye devam edeceğiz…

Ben bu durumdan rahatsız olmakla beraber yine de herkesin kendisi, ailesi, çevresi ve yapmakta olduğu işi için canla başla çalışmasını tavsiye ediyorum. Yaşananlardan ders çıkaralım, sağlıklı ve huzurlu bir çalışma ortamımızı korumaya çalışalım, şikayet etmeyelim ve üşenmeyelim.

Umarım içinizi karartmadım. Kayıplarımız kadar yeni dünyaya gelen dostlarımızın bulunduğunu unutmayalım. Gençlere ufuk açıcı fikirler verelim. Fiziksel sağlık kadar ruhsal sağlığın öneminden söz edelim. Hiçbir şey yapamazsak bir Sherlock Holmes romanı alıp okuyalım. 

Haftayı biraz hüzünle geçirdik. Daha keyifli, daha eğlenceli günler bizi beklesin. Ayakta ve hayatta olmaya devam edin…

İstanbul, 17 Şubat 2025

* Sporcu sağlığı açısından acaba spor salonlarına Defibrilatör konulması önerilebilir mi?