SON DAKİKA
TÜRKİYE'NİN RAKİPLERİ...
GERÇEK BİR ZANAATKAR
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
KULAÇ- ÜSTÜNDAĞ SÖYLEŞİSİ...Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Üstündağ, Anayurt Gazetesi'ne verdiğini mülakatta voleybolda yapılacak işleri olduğunu, bir spor adamı olarak kendisinden istenecek görevleri voleyboldaki ‘mecburi hizmetinin’ bitmesinden sonra üstlenebileceğini söyledi. Üstündağ, 5 yabancıya izin verdiklerini ancak oyunda yine en fazla 3 yabancının yer alabileceğini ifade etti. İşte Gazeteci ve Spor Yazarı Hasan Kulaç'ın Akif Üstündağ'la röportajı...
ÜSTÜNDAĞ'DAN İLGİNÇ
AÇIKLAMALAR... Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Üstündağ, voleybola sporcu, antrenör, yönetici olarak hizmet verdikten sonra, hücrelerine kadar tanıdığı camiaya başkan seçildi. Türk voleybolunun önlenemez yükselişinin mimarlarından biriydi, şimdi bu yükselişi planlıyor, projelendiriyor, sevk ve idarede baş rolde. Kamuoyuna çok yansımasa da uluslararası voleybol ailesi tarafından da takdir, saygı ve iltifat görüyor. Başkan Üstündağ ile voleybolu konuştuk. Türk voleybolunun bir fotoğrafını çeker misiniz? ’10 numara, 5 yıldız’ bir fotoğraf çıkar. Tesisleri, kurumsallaşması, başarısı, altyapısı, okulu, yurduyla, fabrika voleyboluyla, projeleriyle, sponsorlarıyla, izlenme rekorlarıyla, seyirci rekorlarıyla… Her şeyiyle mükemmel. Türk voleybolunu 10 yıl sonra ne görüyorsunuz? 10 yıl sonrası için ekstra hiçbir şey yapmaya gerek yok. Bu yapının, bu sistem ve kurumsallığın devamı getirilsin, yeter. Altyapıya önem veren bir branşız. İşte en yakın örnek erkeklerde Dünya Şampiyonu olan TVF Spor Lisesi takımı. Acıbadem Doğa Koleji de kızlarda Dünya Üçüncülüğü kazandı. Bu sonuçlar altyapının önemini gösteriyor. Depremde temeli sağlam olan binalar ayakta kalıyor. Dolayısıyla voleybolun sağlam temeller üzerinde durduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda saydığım özellikleri ile mükemmel bir yapı var ve bu mükemmelliği sürdürebilmek önemli. Sadece bu sistemi sürdürürseniz, hiçbir probleminiz olmaz. 10 yılı da 20 yılı da sorunsuz görürüz. Sizi 10 yıl içinde burada görecek miyiz? Kısmet. Voleybolda görevimiz devam ediyor. Yeni bir seçim oldu ve üç yıllık görev süremizi tamamlamamız gerekiyor. Kendi geleceğimizden çok Olimpiyatlarda, dünya şampiyonası ve Avrupa’da kürsü hesaplıyoruz. Eğer bunları başarırsak, kalmamız, gitmemizin bir önemi olmayacak. Size iki makastan söz edeceğim. Birincisi kadın ve erkek voleybolu arasındaki makas. Diğeri de tepedekilerle aşağıdakiler arasındaki makas. Makaslar sürekli açılmıyor mu sizce? Birkaç yıl öncesinde bunu kabul edebilirdim ama şu anda o görüşe katılmıyorum. Bahsettiğiniz makaslar altyapıdan başlayarak kapanıyor. Örneğin erkek U22’nin Avrupa Şampiyonu olacağını düşünüyorum. A Erkek Takımımız 28 yıl aradan sonra dünya şampiyonasına katılma hakkı kazandı. Şu an ki sıralamamızla tarihimizde ilk kez olimpiyat elemesi oynayacağız. VNL için Challenger oynayacağız, beklediğimiz dereceyi alırsak, ilk kez Erkekler Uluslar Ligi’nde (VNL) mücadele edeceğiz. VNL’de kazanacağınız puanlar dünya sıralaması için çok önemli. Bunların elemesini bile oynayamıyorduk, şimdi o seviyeye yükseldik. Erkeklerde yakalanan jenerasyon bugüne kadar gelmiş en önemli sporcu topluluğundan biri. Bu makas işte böyle kapanacak, bundan eminim. Kadın tarafına gelirsek, bütün uluslararası turnuvalarda varlar. Bu var olmayı sürdürülebilir kılmak lazım. Dahası, İtalya ile birlikte dünyanın en iyi ligine sahibiz. Erkek tarafında da en iyiler arasındayız, sıralamada en yukarılara çıkmanın eşiğindeyiz. Yeni yıldızlar çıkıyor; misal, Efe Mandıracı, herkes bana onu soruyor. Hatta transferini sordular, kulübü ile görüşmelerini söyledim. Bir iki oyuncuyu saymazsak, dünyanın en genç yaş ortalamasına sahibiz. Altın jenerasyon işte bu. Yabancı oyun sistemi böyle devam edecek mi, rekabet için sayı artırma düşünceniz var mı? Yabancı sayısını artırmak gündemimize bile gelmedi. Sistemimiz oyunda 3 yabancıdır. Buradan açıklayayım, 3+1 sayısını 3+2 olarak değiştirdik. 5 yabancı ile sahaya çıksanız bile oyunda üç yabancı kuralı devam edecek. Bunu kulüplere de söyledim, “Beş yabancı hakkınızı kullanacaksınız, takımınızdaki çocukları başka takımlara göndererek, oynama şansı verin” dedim. Bunun yanında kiraya verme seçeneği de sunduk. Biliyorsunuz çifte lisans sistemimiz var. Bu şekilde çocukların oynamalarını sağlamak istedik. Kararı Federasyon ve kulüpler birlikte aldık. Tekrarlamak gerekirse, biz görevde olduğumuz sürece oyunda 4. yabancı olmayacak. Endüstriyel sporda sponsorların önemi büyük. TVF bu anlamda bir numaraya yükseliyor, bunun sırrı ne? Samimiyet, iyi ilişki, diyalog. Duruş, prensip. Herkes biliyor ki, burada istikrar, samimiyet, ilkeli duruş var. Karşılığını da görüyoruz. Hangi sponsorla işbirliğine başlasak iki taraf içinde değerli oluyor. Bu arada, TRT’ye teşekkür etmek istiyorum. Şifresiz yayınlarla voleybolu Türkiye’nin her köşesine ulaştırıyor. Her maçımız canlı yayında. Tabii voleyboltv de yayınlıyor. Televizyonu olan kulüplerin yayınlamasına da olanak sağlıyoruz. Bu da ilişki ve diyalog sayesinde oluyor. Yayıncı kuruluş problemimizin olmaması aynı bir mutluluk kaynağı. Maçlarda seyirci ve izlenme rekorları kırıyoruz, Ankara’daki Milletler Ligi’ne duyulan ilgiyi hep birlikte gördük. Son günlerde beni arayanların yüzde 90’ı VNL finallerine bilet istiyor. Çünkü satışa çıkan biletler 1 saat 22 dakikada bitti. Başka şehirlerden gelenler de var. Bu ilgiye seviniyorum, ama bilet alamayanlara da çok üzülüyorum. Son müsabakayı izleyen seyirci sayısı 14 bin 800. Bu bir rekor. Çok yoğun bir temponuz var. Aile buna ne diyor? Bu iş heyecan ve gönül işidir; ben de severek yapıyorum. Öyle olmazsa ne hedefime kavuşabilirim ne heyecan duyarım. Ben heyecan duymazsam temsil ettiğim camiam da duymaz. Elbette fedakârlık isteyen bir iş. Ben de görevde olduğum son saniyeye kadar fedakârlık yaparım. Hedefime, hayallerime ulaşmak için hiçbir özveriden kaçınmam. Ailem de beni anlayışla karşılıyor. En büyük destekçim onlar diyebilirim. Bana destek olan herkese teşekkür ederim. Futbolu neden size teklif ettiler, neden kabul etmediniz? Benim bir spor geçmişim var. Daha önce TFF yönetiminde de basketbolun içinde de bulundum. Buralarda işim işimi çok iyi yaptığım için böyle bir teveccüh gördüm. Elbette benim için mutluluk, gurur verici bir durum. Sadece ben değil, camiam da gurur duydu. Ama benim voleybolda askerlik sürem, mecburi hizmetim, devam ediyor. Bir spor adamıyım. Voleyboldaki görevimi tamamladıktan sonra her yerde ve her şartta spor adına benden ne istenirse orada olmaya hazırım.
İLGİLİ HABERLER
|