SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
OLİMPİYATI BIRAK, TEŞKİLATA BAK!..Duayen Spor Yazarı Yusuf Yalkın, Gençlik ve Spor'un yeni Bakanı Osman Aşkın Bak'a önerilerde bulundu. İşte o yazı...Sporun zirvesinde artık yeni bir isim var: Osman Aşkın Bak… Kamuoyu onu Güreş federasyonu Başkanlığı yaptığı dönemden anımsıyor! Ama bu tanıma yeterli değil… Bak, asıl şimdi yapacağı icraatlarla kendini tanıtacak… Önünde uzun ve zorlu bir süreç var! Lafı uzatmadan Bakan Bak’ı bekleyen sorunlara değineceğim.
* * *
Bak, ilk açıklamasında, “Türkiye’nin olimpiyatları gerçekleştireceğine inanıyorum” dedi. Elbette olimpiyatları düzenleyebiliriz; bundan kimsenin kuşkusu yok… Ancak, yıllardır çok istememize, yasalar çıkarmamıza, defalarca talip olmamıza, tanıtımlar yapmamıza karşın olimpiyatları Türkiye’ye vermediler. Mevcut koşullar sürdükçe de vermeyecekler! Bunun sebeplerini defalarca yazdım; gerekirse yeniden yazarım… Net söylüyorum; Türk Sporu’nun birincil sorunu olimpiyat düzenlemek değildir… Bak’ın temel meselesi de bu olmamalıdır. Çünkü sporumuz tam anlamıyla bir “Sorunlar yumağı” haline gelmiştir.
* * *
Spor Teşkilatı iyi yönetilmemektedir… Liyakat rafa kalkmıştır. Sporu bilen insan sayısı giderek azalmaktadır… İdareciler; icraatlarını “Eleştiriler olmasın diye” kimseye duyurmadan yürüten, gelişmelerden spor kamuoyunu yeterince bilgilendirmeyen, adeta kendi kabuğuna çekilmiş, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” anlayışı içerisine girmişlerdir… Oysa, demokrasilerde şeffaflık çok önemlidir… Konuların açık biçimde kamuoyunca tartışılması gerekir. Bu içe kapalılıktan vazgeçilmeli, her şey çok açık ve net yapılmalıdır.
* * *
“Bize kimse karışamaz; özerkiz” havasında olan federasyonlar,.maddi sıkıntılarını kendi olanaklarıyla çözememekte, 3- 5 federasyon dışında faaliyetlerine sponsor bulamamaktadırlar. Çare, hala Spor Toto’nun desteğiyle devlet tarafından bulunmaktadır. Toto desteğini çektiği an, bunların çoğu kapısına kilit vurur! Bu da gösteriyor ki, özerlik sadece lafta kalmıştır. Ve sadece federasyonların serbestçe harcamalar yapmasına olanak vermektedir! Peki ya denetim? SGM’nin Ulus’taki asırlık yerinden dört bir yana dağılan federasyonların takibi de artık hayal olmuştur!.. * * *
Gelelim seçim sistemine… Federasyon başkanlığı seçimleri, mevcut statü ile yapıldığı sürece asla “Demokratik” olamaz. Delege sisteminin değiştirilmesi, görevdeki federasyon yönetimlerine seçimlerde sağlanan avantaj ve olanakların kaldırılması, adaylara tarafsız ve eşit yaklaşılması, teşkilatın baskısının sıfıra indirilmesi gerçekleşmedikçe, seçimlerin bir anlamı olmamaktadır! Her seçim sonrası büyük bir kaos oluşmakta, yeni hasımlar, düşmanlar türemekte, sporun içine nifak tohumları serpilmektedir! Bu konuda hemen herkes ortak payda da birleşmesine rağmen, inat ve ısrarla anti demokratik hükümleri içinde barındırmayan yeni bir statünün hazırlanmaması hayli manidar ve düşündürücüdür!
* * *
Federasyonlarda son zamanlarda “Çığ gibi büyüyen” yanlış bir uygulama var… “Kendi öz evladını adeta dışlayan, yabancı sporculara büyük bir iştahla kucak açan” bu anlayış, bir süre sonra hemen her branşta büyük arızalar oluşmasına neden olacaktır. Profesyonel futbolda görülen “Kaliteli Türk sporcu bulma” zorluğu, alt yapıya verilmeyen önem ve bunun Milli takımlara olumsuz yansıması, şimdi maalesef tüm branşlarımız için tehlike haline gelmiştir. Kendi sporcularımız, hiçbir kritere bağlı olmaksızın takımlarımıza alınan yabancılar yüzünden bir kenara itilmiştir. Ve ne yazıktır ki, sporumuzu yönetenler buna seyirci kalmaktadır. Çünkü yabancıların Türkiye’ye kazandırdığı 3- 5 madalya onların da işine gelmektedir. Oysa Anayasamızdaki bir maddede, “Devlet kendi sporcusunu korur” hükmü vardır. Bu madde göz göre göre çiğnenmektedir!
* * *
Bakan Osman Aşkın Bak’a burada çok bir önerim olacak... Teşkilatın bünyesinde “Spor Kontrolörleri” var. Harıl harıl çalışan bir ünite burası… Hemen hepsi, ülkeyi karış karış dolaşmış, bölgeleri incelemiş, raporlar hazırlamış, projeler sunmuş insanlar ve Türk Sporu’nun sorunlarını en ince detaylarına kadar biliyorlar. Türk Sporu’nun röntgeni ellerinde… Bana kalırsa bakanın yapacağı ilk iş, bu kişileri çağırıp görüşlerini almak olmalıdır. Bu; hem kendisinin detaylı ve yeterli biçimde bilgilenmesini sağlayacak, hem de sporumuzun sorunlarına uzun vadeli, planlı- programlı çözümler üretilmesinin yolunu açacaktır. Bu görüşme yapılırsa; teşkilatın içinde her dönem var olan “Yağ çekerek fes kapma sevdasında olanların” da önü kesilmiş olacaktır. İnanınız ki, bu insanlar daha şimdiden “Bakana nasıl şirin görünürüm” hesabını yapmaya başlamışlardır. Benden hatırlatması…
NOT: Bundan sonraki yazımda çok daha önemli bir konuda sayın bakanı uyaracağım…
Ben olsam,mehmet yavuz, 7 yıl önce yorumladısizi bakanın yanından bırakmam.. Kenan nuhut, 7 yıl önce yorumladıTebrik ediyorum
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|