SON DAKİKA
TÜRKİYE'NİN RAKİPLERİ...
GERÇEK BİR ZANAATKAR
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
HANGİ OLİMPİYATI DÜZENLEYECEĞİZ?..Spor Yazarı Yusuf Yalkın yazdı: 'Bakan Osman Aşkın Bak, her fırsatta olimpiyat oyunlarını düzenlemekten söz ediyor. Bunu kim aklına soktuysa... Olimpiyatı almak için defalarca başvuruda bulunduk, kulisler yaptık, yasalar çıkardık, tonlarca paralar harcadık. Vermediler... Vermezler de... Çünkü, hiç bir zaman olimpiyatların Türkiye'ye hangi nedenlerle verilmediğini gerçekçi biçimde sorgulamadık. Öz eleştiride bulunmadık. Hep hamasi demeçlerle vakit öldürdük' diyor. İşte o yazı...
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, göreve geldiğinden bu yana kısa bir süre geçmesine rağmen, konuştuğu hemen her yerde Türkiye’nin olimpiyat oyunlarını düzenleyebileceğinden söz ediyor.
Buna zaten kimsenin itirazı yok! Elbette düzenleyebiliriz olimpiyatları… Bu konuda artık dünyada çok yetkin şirketler var… Veriyorsunuz organizasyonu, mükemmel bir biçimde sonuçlandırıyorlar! Yeter ki siz paradan söz edin… Onlarca şirket Türkiye’nin kapısında sıraya girerler; “Biz en iyisini yaparız… Bize verin” diye yalvarırlar… Mesele o değil ki! Adamlar bize olimpiyat oyunlarını düzenlemeyi vermiyorlar; hem de senelerdir… Bunun bir dolu nedeni var… Rahmetli Turgut Özal’ın ortaya attığı olimpiyat düzenleme fikri, 1983’lerden sonra sıkça dillendirildi. Hatta, dünyada bir ilki gerçekleştirerek olimpiyat kanunu bile çıkardık. Ama nafile! Defalarca müracaat edip, “Biz hazırız” dememize, debdebeli projeler sunmamıza, lobiler oluşturup kulisler yapmamıza rağmen bu işi almayı beceremedik… Beceremeyiz de!.. Çünkü, şapkamızı önümüze koyup, “Yıllardır her şeyi yapmaya hazırız ama olimpiyatı düzenlemeyi niye ülkemize vermiyorlar?” sorusunu kendimize ciddiyetle sorup, handikaplarımızı dürüstçe belirlemedik! Gerçeklerle yüzleşmekten korktuk. Hamasi demeçler vermeyi yeğledik. Gerçekçi olamadık! Ve sürekli “Bekleme odasına” alındık!
* * *
Bir de işi ciddi takip etmediğimiz, yeterli bilgiye sahip olmadığımız da ortada… Bir bilenin, Gençlik ve Spor Bakanı Bak’ı uyarması lazımdı. Olimpiyat düzenlemek için 2032 yılına kadar şansımız kalmadı; çünkü… 2016 olimpiyatları Brezilya’da yapıldıktan sonra şöyle bir tablo oluştu: “2020 yılı yaz olimpiyat oyunları Tokyo'da (Japonya) yapılacak. Komite tarafından bir süre sonra, 2024 ve 2028 olimpiyatlarının hangi ülkelere verileceği birlikte açıklanacak. Los Angeles (ABD) ve Paris (Fransa) aday kentler… Aksilik olmazsa, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) büyük bir olasılıkla Fransa’ya bir jest yaparak 1924'te oyunları yapan Paris'e, 100 yıl sonra yani 2024'te oyunları yeniden düzenleme imkanı verecektir. 2028 yılında yapılacak olimpiyat oyunları da, doğal olarak Los Angeles’a kalacaktır.” Türkiye bu şartlarda ancak 15 yıl sonra yani 2032’deki olimpiyatlara aday olabilir. Şimdi anladınız mı; bugünlerde Türk Sporu’nun birincil sorunun neden olimpiyat düzenlemek olmadığını… Bu durumda bakanın açıklamaları havada kalıyor! Burada bir önerim olacak… 2026’da Kış Olimpiyat Oyunları var. Erzurum’un bu oyunları düzenlemesi için ciddi bir savaşım verebiliriz! Ama, kuleleri yıkılmayan, pistleri dağılıp sporcuların sağlığını tehlikeye atmayan, ölümlere sebep olmayan tesisler yapmamız birinci şart! Üniversite oyunları sırasında ve sonrasında yaşananları anımsayınız… Ne demek istediğimi hemen anlarsınız!
* * *
Söz olimpiyat oyunlarından açılmışken, çok ilginç bir konuyu gündeme taşımak istiyorum. Bizler hep ilk modern olimpiyat oyunları düzenleme fikrinin Baron Pierre de Coubertin tarafından ortaya atıldığını biliriz… Ama bakın öyle değilmiş… Celal Gürsoy’un araştırmalara dayanarak yazdıklarına göre; bu fikir ilk kez İngiltere’de hayat bulmuş... Modern Olimpiyat fikri ve ilk uygulaması, 1850’de İngiltere’de efsane Lady Godiva’nın yaşadığı yer olan Much Wenlock kasabasında kurulan “Wenlock Olympian Society Annual Games” organizasyonudur ve halkın fiziksel- ruhsal yapısını geliştirmek amacıyla başlamıştır… İlk organizasyonda Futbol, Kriket, Koşu, Çekiç Atma, Güreş, At Üstünde Halka Fırlatma ve El Arabası yarışı gibi müsabakalar yapılmış. 1860’da bu oyunları resmileştirmek için kasabanın doktoru olan William Penny Brooks tarafından “Wenlock Olympian Society” kurulmuş. 1890 yılında Pierre de Coubertin bu organizasyonu ziyaret etmiş. Bu ziyarette Dr. Brooks Uluslararası Olimpiyat Komitesi kurulması fikrini ortaya atmış. Fikri benimseyen Coubertin’in çalışmalarıyla 1894’te hazırlanan IOC Kuruluş Kongresi’nde Dr. Brooks kurucu üye olarak şeref misafiri ilan edilmiş, ancak sağlık sorunları nedenleriyle açılışa katılamamış ve bir yıl sonra da 86 yaşındayken vefat etmiş… Biraz da Coubertin’le ilgili bilgi vereyim… Baron Pierre de Coubertin, Fransız pedagog, tarihçi ve sporcu. Modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusudur. İtalyan kökenli ve aristokrat bir Fransız ailesinin çocuğu olarak 1863’de Paris’te doğmuştur. Kaynaklar böyle diyor… Modern Olimpiyatların fikir babası Dr. Brooks mu, Coubertin mi? Kararı size bırakıyorum… Cengiz Ozenci, 8 yıl önce yorumladıYusuf bey benim bir projem var sizinle bu projemi paylasmak ve konusmak isterim.05325997812
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|