SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
DOPİNGLE MÜCADELE MASAYA YATIRILDI!..TMOK Başkanı Uğur Erdener, 'Sporcu dopingi tek başına yapamaz, çevresiyle yapar' diyor...
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yayın organı Gençlik Spor Dergisi, son günlerin tartışma konusu doping ve dopingle mücadeleyi masaya yatırdı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, Gençlik Spor Dergisi’ne yaptığı açıklamada, Türkiye'nin artık doping yasaklılarının bol olduğu bir ülke grubundan çıktığını dile getirdi. "Bu durum, Dünya Dopingle Mücadele Ajansı'nın (WADA) son yönetim kurulu toplantısında vurgulandı” diyen Erdener, Türk sporunun, Dopinge karşı kararlı duruşu nedeniyle Bakan Akif Çağatay Kılıç’a şükran borçlu olduğunu söyledi. Doping cezaları artıyor Dünya Anti-Doping kodunun 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren tümüyle değişeceğini vurgulayan Erdener, şöyle devam etti: “Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Bu Süreçte Yoğun Çalışmaları Bulunuyor” Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Ahmet Başaran da Gençlik Spor Dergisi’ne yaptığı açıklamada, son yıllarda teknolojik gelişmelere bağlı olarak analiz yöntemlerinin arttığını ve 3 ayda bir sporculardan numene alındığını belirtti. Yeni yöntemlerle 6 ay önce kullanılan ilaçların dahi bugün ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Başaran, “Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu süreçte yoğun çalışmaları bulunuyor.Gerekli hassasiyeti göstererek, uyarılarda bulunuyor” diye konuştu. Prof. Dr. Başaran, Hacettepe Üniversitesi’ndeki merkezin, dünyadaki 40 Doping merkezinden birisi olacağına işaret ederek, “Bu, Türk sporuna önemli boyutta bir prestij katacaktır. Aynı zamanda Olimpiyat Oyunları’na adaylık sürecinde de avantaj sağlayacaktır. Daha kolay numune alımı yapabilecek ve ölçümlemelerimizi sonuca ulaştırabileceğiz. Bu noktada sporcular da bilinçleneceği için yasaklı madde kullanımından çekineceklerdir” şeklinde konuştu. “En Kötüsü Rakiplerim Yarışırken Pistlere Çıkamamam” Milli sporcumuz Nevin Yanıt, 2013 yılında numunelerinde yasaklı madde bulunmasından dolayı iki yıl yarışmalardan men cezası alarak pistlerden uzaklaşmıştı. Almanya’da gerçekleştirilen Grand Prix’den bir gün öncesinde teste girdiğini ve böyle olumsuzlukların yaşanacağını kesinlikle tahmin etmediğini dile getiren Yanıt, “Almanya’daki yarışın ardından Avrupa Salon Şampiyonası’nda yarıştım ve altın madalyayla ülkeme döndüm. 1 hafta sonra ise bu durumu öğrendim. Önce kötü oldum ve psikolojim bozuldu” dedi. Yaşadığı bu olaydan dersler çıkardığını belirten Yanıt, “Bu olay bana yaşama dair çok şey öğretti. Mesela; birine körü körüne inanmamak, güvenmemek gerektiğini gördüm. Testler doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama asıl önemli olan şey benim iki yıldır elim kolum bağlı rakiplerim yarışırken pistlere çıkamamam” şeklinde konuştu. “Maddi Kaygılar Sebep Olabiliyor” Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun son dönemde doping kullanarak ceza alan atletlerin bulunduğu listede 2 yıllık cezasıyla yer alan 25 yaşındaki milli sporcumuz Sarık Bilgin ise teste girdiğinde yasaklı maddeye rastlanma ihtimalinin bulunmadığını düşündüğünü ve bu nedenle psikolojik olarak gayet rahat olduğuna dikkati çekiyor. Doping konusunda yapılan tüm testlerin doğru sonuçlar verdiğine işaret eden Bilgin, “Doping yapan bir sporcunun amacı antrenman performansını arttırarak yarışmalarda daha iyi sonuç almaktır. Genel olarak maddi kaygılar bu yöntemlere başvurmaya sebep olabiliyor” diye konuştu.
Dopingden yakalanan hemen her sporcunun büyük pişmanlık duyduğunu, yakalanmayanların ise doping kullanmaya devam ettiğini ifade eden Sarık Bilgin, şöyle devam etti:
1968 Olimpiyat şampiyonu Milli güreşçimiz Ahmet Ayık, o yıllarda dopingin sadece adını duyduklarını ama hiç görmediklerini ve ne olduğunu dahi bilmediğini ifade etti. Doping yaparak başarılı olmanın hırsızlıktan bir farkı olmadığını vurgulayan Ayık, şöyle devam etti: “Doping konusunda taviz yok, gereken anında yapılacak”
“Doping bir ahlaksızlık ve illettir” Bakan Çağatay Kılıç, dopingin sadece Türkiye'ye has bir durum olmadığını belirterek, şöyle devam etti: "Bunun küresel bir sportif ahlaksızlık olduğu teşhisini koyup kenara çekilmemiz söz konusu olamaz. Göreve geldiğim günden bu yana bu konudaki hassasiyetimizi gerek sporcularımıza, gerek teknik ve idari kadrolarımıza gerekse de federasyon başkanlarına her görüşmemde vurguladım. Tüm spor camiamızın şunu net bir şekilde bilmesini isterim ki; bu topraklarda kazanılan başarı, her şeyden önce ahlaklı bir başarı olacak. Dopingi, ben bir ahlaksızlık ve illet olarak nitelendiriyorum. Bu illete bulaşan sporcuya da sporcusunun bu yanlış yolda ilerlemesine göz yuman yöneticilere de en ufak bir tavizimiz olmadı, olmayacak. Nasıl ki her türlü imkanımızı sporcularımızın başarısı için seferber ettiysek, aynı şekilde dopingle mücadele noktasında da tüm kararlılığımızla ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz."
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|