SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
YUSUF YALKIN SPORDA ŞİDDETİ YAZDI!Gazeteci ve Spor Yazarı Yusuf Yalkın, son zamanlarda tırmanışa geçen spordaki şiddet olaylarını kaleme aldığı bugünkü Sabah Gazetesi'ndeki yazısında, 'Acaba sporda şiddet yasası gereksiz miydi? Yıllardır, sade vatandaşa uygulanan yasalar zaten var. Suç işleyen cezasını çekiyor! Spor alanlarında işlenen suçun ötekilerden farkı ne?' diye sordu...
BU YASA GEREKSİZ Mİ?
Yusuf YALKIN Sporun içine yoğun biçimde giren “şiddet olayları” toplumda derin yaralar açıyor… Derbi maç oynanırken sahada ve tribünde yaşanan hadiseler, ilk kez tribünden sahaya yansıyan “ırkçılık” uzantıları, bu vahim tablonun birer menfi parçaları… Ama asıl korkunç olanı, şiddetin saha dışında “ölümle sonlanan” görüntüsü… Yıllardır, sporun içine çöreklenen bu musibet, çıkacağa da benzemiyor! Malum, “Şiddet Yasası” çıkarıldı… Bir süre denendi; olmadı. Yasa değiştirildi, revize edildi; yine olmadı… Bir kere daha değiştirildi; cezalar artırıldı; “caydırıcı olsun” diye… Kimse caymadı… Aksine, şiddette “tırmanma” oldu! Aslında spor alanlarındaki şiddetin tümünden etkileniyorum… Ama en çok, bu olayların çocukların olduğu ortamlarda meydana gelmesi beni üzüyor. Küçücük, masum, takımını görmek için annesinin, babasının elinden tutarak maçlara gelen çocukların panik içinde ağlamaları kahrediyor beni. Bir anlam veremiyorlar bu kaosa… Anlayamıyorlar olup biteni! Algıladıkları tek şey, korku! 4- 5 yaşlarında beyinlerine giren bu korkuyu 55 yaşına geldiklerinde bile anımsayacaklar! Belki bir bölümü bir daha maça dahi gelmeyecek; gelmek istemeyecek… Sporun “sevecen” yanını değil, “kavgacı” yanını anımsayacaklar yaşamları boyunca… Hiçbir işe yaramadı yasa anlayacağınız… Aklıma geldi… Acaba diyorum, “Bu yasa gereksiz miydi?” Yıllardır, sade vatandaşa uygulanan yasalar zaten var. Suç işleyen cezasını çekiyor! Spor alanlarında işlenen suçun ötekilerden farkı ne? Hiç… Sanki, “suç sporda işlenirse”, yumuşuyor, yumuşatılıyor! Tolare ediliyor. Bu nedenle yapılacak şey, spor alanlarındaki hadiseleri, “Ağır Ceza Mahkemeleri’ne” sevk edecek yasal düzenlemeyi yapmak, yargılanmalarını, mahkum olmalarını orada sağlamak! Bu kısa vadeli bir iş… Bir diğer çözüm yolu, “Spor Mahkemelerini” kurmak… Spor bilgisi, deneyimi, görgüsü olan İhtisas sahibi savcı ve hakimlerle donatılmış bu mahkemelerde suçluları yargılayabilmek… Bu hayli zaman gerektiren, uzun vadeli bir iş. Çünkü, mevcut hukuk düzenimizde bu denli spora hakim ne yargıç var, ne savcı… Yetiştirilmeleri de hayli zaman alır! Uzun vadedeki asıl hedef ise “Eğitime” dayalı… Bunun yolu da, çocuklarımıza sporu anlatmak için müfredata ilk okuldan itibaren “Spor dersi” koymaktan geçiyor… Yanlış algılanmasın; bu dersler çocuklarımıza sadece jimnastik yaptırmak, spor branşlarındaki kuralları öğretmek için değil; spor olgusunu iyi anlayabilmelerini sağlayabilmek için… “Sporun bir oyun olduğunu” bilinçlice kabullenmeleri için… Yenmek kadar yenilmenin de bir “erdem” olduğunu anlayabilmeleri için… Kaç kez görüldü, salt “yasa çıkarmakla” olmuyor! Çok çalışmak lazım, çoookkkk…
İLGİLİ HABERLER
|