SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
YUSUF YALKIN ANKARA FUTBOLUNU YAZDI...Gazeteci ve Spor Yorumcusu Yusuf Yalkın, Başkent'tin iki güzide kulübü Ankaragücü ve Gençlerbirliği'ni masaya yatırdığı bugünkü Sabah Gazetesi'ndeki yazısında, Ankara Metrosu'nda yaşadığı bir olayı anlatarak değerlendirdi...
BİR METRO SOHBETİ!
Metro ile Kızılay’a geliyordum… Karşımdaki yaşlı adamın bana dikkatlice baktığını fark ettiğimde, o çoktan yanımdaki boşalan yere oturmuştu.
“Merhaba beyim” dedi ve ekledi:
“Siz yazarsınız değil mi?”
Anladım ki, beni tanıyordu. Yavaş bir sesle, “Evet…” dedim.
Ardından başladı beni soru yağmuruna tutmaya…
“Ne olacak bu A. Gücü’nün hali?” dedi…
“Sen cevap ver” dedim.
“Bu iş bitmiş” dedi ve devam etti:
“Neredeyse her hafta yönetim değişiyordu. 100 milyonları bulan borçları var. Yeni gelen Mehmet Yiğiner iyi niyetli ama bir süre sonra o da bırakır gider. Zaten her gün bir- iki yönetici kaçıyor. Ankaralı iş adamları yanaşmıyorlar. Siyasiler kerhen bir iki hamle yapıyorlar; o kadar… Melih bey de elini çekti bu işten. Kulüp borç batağından nasıl kurtulacak? Transfer yapılamadı. PTT 1. Ligde sonuncu sıradalar. Bir iki iyi sonuç durumu değiştirmez. Bu iş bitmiş üstadım. Kimse kimseyi kandırmasın. Hesaplar 2. Lige göre yapılmalı.”
Yorum yapmadan dinlemeye devam ettim adamı…
Bakınız daha neler söyledi:
“Haydi diyelim ki, A.Gücü borçlu, parasal sorunu var. Belini doğrultması mucizelere kalmış… İyi de kardeşim, Gençlerbirliği ne yapıyor? Ligin maddi sıkıntı çekmeyen tek kulübü… Ama, senelerdir hedefsiz biçimde oynuyorlar. Düşmemeyi bir hüner sanmışlar. Başkan Cavcav, ne zaman bu takımı kafaya oynatacak? Kimse bana bu iş zor demesin. Bursaspor nasıl şampiyon oldu? Cavcav’ın artık bu kulübü zirveye oynatıp başkanlıktan çekilmesi lazım. Her türlü imkanı olan bir kulübün, böyle kısır bir döngü içinde olması Ankaralı bir futbolsever olarak beni çok üzüyor.”
Yaşlı adam her dertli, hem de konulara vakıftı…
“Ah… Ah…” diye iç çekerek bana döndü ve “Sen de çok iyi hatırlarsın. Ankara bir zamanlar 1. Lig’de 6 takımla mücadele ederdi. Her hafta üç büyüklerden birini izlemeye 19 Mayıs Stadı’na giderdik. Kıran kırana mücadeleler olurdu. İstanbul takımları Başkent’e gelmeye korkarlardı…”
Birden telaşlandı. Belli ki, durağına gelmişti. “Sana iyi günler…” dedi ve indi.
Bir şey söylememe fırsat bile vermedi…
Hem ne diyebilirdim ki?
Arkasından baka kaldım!
İLGİLİ HABERLER
|