SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
YÜRÜYEMEYEN GOLCÜ!..Gazeteci, Spor Yazarı ve Spor Yorumcusu Yusuf Yalkın bugünkü yazısında, ilginç bir yaşam öyküsü olan Adebayor'u mercek altına aldı...
4 yaşındaydı ama hala annesi Alice’nin kucağındaydı…
Yürüyemiyordu!
Ailesi gitmedik doktor, psikolog, ortopedist, büyücü, bırakmamıştı…
Ama Emmanuel’in derdine çare bulunamıyordu!
Togo’dan başka ülkelere de götürdüler çocuğu…
Olmadı…
Emmanuel bir türlü adım atmayı başaramadı…
Alice, oğlunun yürümesinden iyice umudunu yitirmiş, “Bu bizim kaderimiz” demeye başlamıştı.
Hafta sonları kiliseye gidip dua etmekten başka çaresi kalmamıştı…
Yine bir Pazar günüydü…
Hava hayli sıcaktı…
Oğlunun üzerine ince bir entari geçirdi ve onu kucakladığı gibi kilisenin yolunu tuttu.
Papazı dinleyip dualarını ettikten sonra kapıya çıkıp köşedeki taşın üzerinde oturdu; Emmanuel’e sıkı sıkı sarılarak ağlamaya başladı…
Çocuklar yol kenarında top oynuyordu…
Topun peşinde oradan oraya koşup bağrışıyorlardı…
İçlerinden birisi topa yumuşak bir şut attı; meşin yuvarlak yavaş yavaş geldi, anne ve oğlunun önünde durdu.
İşte ne olduysa o anda oldu.
Emmanuel annesinin kucağından fırladı ve koşarak gitti topa bir şut attı…
Yürümeye başlamıştı!
Alice şaşkınlık içinde oğlunu kucağına aldı, gözlerinden sevinç göz yaşları boşalırken, “Tanrım ben mesajı aldım. Oğlumu futbolcu yapacağım…” diye fısıldadı.
Hani Başakşehir’in G.Saray’ı 5- 1 yendiği maçta tam 3 gol atan siyahi futbolcu var ya; evet ondan söz ediyorum, Emmanuel Adebayor’dan…
“Yürüyemeyen çocuktan büyük golcülüğe giden bir yol” diye özetleyebiliriz Adebayor’un hayatını…
Sözü burada ünlü futbolcuya bırakıyorum…
“1984’te Togo’da doğdum. Annemin ısrarıyla Sporting Club de Lomé'da futbola başladım. U-15 seviyesine futbol oynarken Fransız kulübü Metz beni aldı. Orada başarılı olunca Monaco’ya transfer oldum. Sonra da Arsenal’e… Önüm iyice açılmıştı. Arsenal’de çok mükemmel yıllar geçirdim. M. City transfer oldum ama çok başarılı olamadım. Çünkü takımda Arjantin'li Tévez, Paraguay'lı Santa Cruz ve Brezilya'lı Jô ve Balotelli vardı. Dzeko’da gelince, takımda çok yer bulamaz oldum. Bu sırada Higuaín'in sakatlanması ve sezonu kapatması nedeniyle, R. Madrid'e kiralık gittim. Teknik direktör José Mourinho oyun stilini beğenmediği Benzema'nın yerine sık sık bana şans verdi. Elimden geleni yapmaya çalıştım.”
Emmanuel Adebayor’un ailesi aslen Nijeryalıydı. Ama o doğduğu Togo’nun milli takımını seçti. Ünlü golcü, Togo millî takımı ile 2006 Afrika Uluslar Kupası elemelerinde 11 gol atarak takımına katkıda bulundu ve yılın Afrikalı Futbolcusu ödülüne laik görüldü.
Milli takımla çok üzücü bir anısı da var Adebayor’un… 8 Ocak 2010’da Togo millî futbol takımının Afrika Uluslar Kupası maçı için Angola’ya taşıyan otobüse silahlı saldırı yapıldı. Saldırıda üç kişi hayatını kaybederken ikisi futbolcu yedi kişi yaralandı. Togo kupadan çekilme kararı aldı.
Şimdi yine onu dinleyelim:
“Trajik olayın ardından millî takımı bırakmak gibi zor bir karar aldım. Hala korkunç saldırı gününün etkisindeyim. Sadece futbolcuyduk ve maça çıkarak ülkemizi temsil edecektik, ancak bizi öldürmek düşüncesindeki insanlar tarafından saldırıya uğradık. Saldırıyı hiçbir zaman unutamayacağım, asla yaşamak istemediğim bir andı. Başımın üzerinden kurşunlar geçerken aklımdan Kilise’nin önünde topa doğru yürüyüşüm ve vuruşum geldi. Buraya kadarmış dedim…”
Adebayor olaydan yara almadan kurtuldu…
Ve yolu İstanbul’a düşen siyahi futbolcu, şimdi Başakşehir için “goller” atıyor!
İLGİLİ HABERLER
|