YALKIN'DAN YENİ HÜKÜMETE ÖNERİLER!

Nasıl kurulur, hangi partilerden oluşur; onu da bilemem…

Ama önünde sonunda yeni bir hükümet kurulacak…

Ve sporun başına da büyük bir olasılıkla yeni bir bakan atanacak!

Yeni bakanın yapabileceği çok şey olabilir!

Kendisine “Net önerilerimiz” olacak.

Atletizm’den tutunuz Masa Tenisi’ne değin 60’dan fazla federasyon var SGM’nin bünyesinde…

Federasyonların bir kaçı dışında üstünlerine “rehavet” çökmüş sanki…

Dinamizm yerini, “Durağanlığa” bırakmış gibi.

Ne yaptıkları konusunda kamuoyunun yeterli bilgisi yok…

Seyahatlere gittiklerinde ancak varlıklarından haberimiz oluyor!

Hala, Güreşçi derken Hamza’yı, halterci derken Naim’i, atlet derken Süreyya’yı telaffuz ediyor halk!

Yenileri kimse niçin bilmiyor?

Bu iletişim eksikliğinin nedenleri araştırılmalı.

Federasyonların çalışmaları “Büyük bir titizlikle” izlenmeli, incelenmeli, sorgulanmalı.

Gelecek yeni bakan, sorunların mahiyeti konusunda “Ön fikir ve bilgi” edinmeli…

Bunu da ancak, “En gerçekçi biçimde” spor kontrolörlerinden öğrenebilir.

Bu insanlarda, büyük bir emek harcanarak yapılmış araştırmalar sonucunda yazılan, “Bir ton rapor” var!

Hepsi de “Türk sporunun birer reçetesi” gibi!

Bir “Karın ağrısı haline gelen” federasyon Başkanları Seçim Yönetmeliği mutlaka değiştirilmelidir. Mevcut yönetmelikle seçimlerin “Adil” yapılamadığı bir gerçek.

Kime sorarsanız sorun; herkes şikayetçi…

Son yıllardaki başkanlık seçimleri, spor kamuoyunda bakanlık ve teşkilata karşı “Güven kaybına” neden oldu!

Sporda Şiddet Yasası’nın aksayan yanları giderilemedi.

Bu yasaya rağmen, 2015’te de olaylar çıktı. Çünkü, bazı maddeler gerçekçi değil, uygulanırlılığı son derece çok zor!

Türkiye, artık sporda adı “Dopingle anılan bir ülke” olmamalı; bu konuda çalışmalar, gayretler var. Ama işin peşi bırakılmamalı.

Ve en önemlisi; ‘Kulüpler Yasası’nın bir türlü çıkarılmaması…

Mevcut durum sürer, ciddi bir gelir- gider kontrolü yapılmazsa, bir çok kulüp maddi sorun yüzünden kaybolup gidecek.

Transfer sistemine de yön verilmeli. Eskiden alt yapılarıyla ayakta duran kulüpler vardı. Hem kendilerini kurtarırlar, hem de ülkemiz yeni genç oyuncular kazanırdı.

Şimdi sadece, “Transfer yarışı” var.

Özellikle de yabancı futbolculara büyük paralar harcanıyor.

Bu da, kulüplerimizi maddi çıkmaza sürüklüyor!..

Yakında bunun patlamalarını görülür...

Türkiye bu savurganlığı kaldıramaz!