‘SPORDA ARABESK GÖRÜNTÜLER!..’

YUSUF YALKIN: Geçen hafta gündeme getirdiğim Spor Üniversitesi kurulması fikrimden ötürü, önemli ve olumlu tepkiler aldım. Türk Sporu’nun arabesklikten kurtulması için üniversitenin şart olduğunu söyleyenler çıktı. Bu fikre karşı çıkanlar da var tabii… “BESYO’lar var, üniversiteye gerek yok” diyenler de oldu. Ben şahsen, bir fakültenin üvey evlatları olarak görüyorum BESYO’ları… Kimse kusura bakmasın, çok ciddiye alınmıyorlar. Zaten çare olmadıkları da ortada… Bu arada ortak bir fikir oluştu; üniversite kurulmasına “Tamam” diyenler, “Hoca bulma sıkıntısı” yaşanabileceği endişesini taşıyorlar. Anladım ki, bu fikrimin pişirilmesi lazım. Şimdi daha taze… Tartışıla tartışıla olgunlaşacaktır. Ama ben mutlaka ileride Spor Üniversitesi kurulacağına inanıyorum!

YUNUS KABAL: Yine burada tartıştık… RTÜK’çe cezalandırılan kanalların belgesel göstermek yerine, spor dallarını tanıtıcı filmler yayınlaması, futbol dışındaki amatör spor dallarının işine yarayacaktır. RTÜK ilgilileri bu fikrimize çok sıcak bakıyorlar. Destekleyeceklerini söylediler. Şimdi top federasyonlarda… Bunun hazırlığına hemen başlamaları gerek. İnanıyorum ki, izleyenler de bu kısa filmlerden memnun olacaklardır.

Beşiktaşlı Gökhan Töre’nin derbi maçın gecesinde kulüpte vurulması çok vahim bir durum. Lig devam ediyor. Profesyonel bir futbolcunun yapacağı şey değil bu… Sorumsuzca bir davranış! Tabii orada başka sporcular da var. Yani futbolcularımızın eğitimsizliğine örnek bir durum bu. Acaba yüzde kaçı üniversite mezunu? Kaçta kaçı profesyonelliğin gereğini yerine getiriyor? Özel yaşamına dikkat ediyor? Benim bu konuda kuşkularım var...

SİNAN BURHAN: Bir zamanlar Yeşilçam’a şöhret olmak için gelen yüzlerce kişi olurdu. Tamamen gerçek dışı bir düşünceyle gelirlerdi. Hayalleri bile arabeskti… Başlarına gelmedik, örülmedik çorap kalmazdı! Ben bizim futbolumuzdaki olayları biraz da buna benzetiyorum. İstanbul’a transfer olan, büyük kulüplerde oynama şansını bulan genç isimler; çok para, aşırı ilgi, muazzam değişik ve çekici yeni bir ortamın etkisinde kalıp dağıtıyorlar! Profesyonel zihniyete sahip değiller. Alt yapı noksanları var. Çoğu kaybolup gidiyorlar. Bir örnek vermek gerekirse; çok yetenekli Tarık Daşgün vardı… Ankara’dan debdebeyle F. Bahçe’ye transfer oldu ama sonuç, tam bir hayal kırıklığı!.. Bu nedenle eğitimli ve bilinçli sporcunun yetişeceği bir düzeni kurmak şart. Spor Üniversitesi buna pekala çözüm olabilir… Çünkü Türk Sporu şu anki haliyle, arabesk bir görüntü sergiliyor!