SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
ŞİDDET ÜZERİNE BİR KONGRE!..Açılış konuşmalarını özetlemek gerekirse, 'Bir canlı türü var ki, hem kendisine, hem de her şeye zarar verebiliyor o da insanın ta kendisidir' diyebiliriz...
İstanbul’da şiddet üzerine bir kongre…
Prof. Dr. Yavuz TAŞKIRAN
Uluslararası Farklı Şiddet Boyutları ve Toplumsal Algı Kongresi’nin ikincisi İstanbul’da gerçekleştirildi. Zeytinburnu’ndaki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ait Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’ndeki kongrenin açılış konuşmaları Prof. Dr. Şengül Hamlemitoğlu, Prof. Dr. Yavuz Taşkıran ve Prof. Dr. Sait Keleş tarafından yapıldı.
Hamlemitoğlu, şiddetin her türlüsünü kısa cümlelerle anlattı. Keleş, şiddetin önlenmesinde anne ve ailenin öneminden söz etti. Taşkıran, spor, medya ve yaşamdaki şiddetin gerçek örneklerinden bir kesit sundu. Açılış konuşmalarını özetlemek gerekirse; “Bir canlı türü var ki, hem kendisine, hem de her şeye zarar verebiliyor o da insanın ta kendisidir…” diyebiliriz.
Kongreye, cansız bedeni kıyıya vurmuş çocuk fotoğrafı damgasını vurdu. Savaş veya neyse, onun sonucu olarak insanlar yüzyıllardır kendi ülkelerini terk ediyorlar. Eskiden bari toprak kazanmak, ganimet ele geçirmek, ülkeyi genişletmek gibi amaçlarla yapılan savaşların yerini şimdi “Yeni sistematik bir yapı” aldı.
Ülkeler ya da iki ülke, başkalarının baskısı veya kendilerinin işbilmezliği nedeni ile savaş ortamlarına sürükleniyor. Olan, her zamanki gibi zavallı ve sefil halka oluyor. Zaten zor yaşam koşulları altında kıvranan bu kesim, savaş başlangıcı veya gerilim ortamlarında canlarını kurtarmak için huzursuzluk yaşamalarından itibaren bitmek tükenmek bilmeyen çileye başlıyorlar.
Kıyılarımıza kadar gelen, adalara ulaşamayan, tren istasyonlarından atılan, yolda yürüyen, kendilerine ülke arayan bu insanlar için Avrupa Yönetimi her zaman olduğu gibi yine sınıfta kalmıştır. Almanların Yahudilere yaptıklarını unuttuk gittik. İspanya’dan gelenleri bağrımıza basmıştık. Şimdi Suriyelilerin dilenmesine göz yumuyoruz. Belki de ülkeden gitsinler diye gizlice destek veriyoruz!..
Almanya’da bir spor kulübünün (Bayern München) mülteciler için özel kamp hazırlayacağını okudum. Sanıyorum biraz da spor içerikli bir yapı peşinde olacaklar. Bakın, yine çok önemli sosyal sorunun çözümünde spor önemli bir anahtar rolü üstlenmiş durumda.
Her konuda hazır olabilmek için çeşitli yollar denemeye gerek yok. Birincisi her çocuğa izcilik yaptırmak. İzcilik, günlük hayatta çeşitli sorunlarla başa çıkabilmek için en yararlı sistemlerden biridir. Üstelik doğada yaşayabilme, beraber başarma, hayatı idame ettirebilme gibi özellikleri kazandırdığından çok daha anlamlı bir yaşam biçimidir. Bugün, yaşamında başarı hikayeleri bulunan çoğu insanın geçmişte izcilik yaptığını göreceksiniz.
Şiddet, kökeni çok farklı boyutlara uzanmış bir toplumsal beladır. Bunu önleyebilmenin birinci yolu insanların ve ülkelerin üretime inanmalarıdır. Tüketici, yok edici olma yerine, üretici ve verimlilik üzerine odaklanabilmek önemli bir adımdır. Aile oluşumu ve şekli, toplumsal yapının güçlenmesinde belirleyicidir. Erken evlilikler, sınırsız tüketim alışkanlıkları, minimalize edilememiş yaşamların sonu hüsrandır.
Aklımızı iyi kullanabilmeye ihtiyacımız var!
İLGİLİ HABERLER
|