SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
KOŞTU... KOŞTU... KOŞTU...Yusuf Yalkın yazdı... Bitmeyen Atatürk sevgimiz...
KOŞTU... KOŞTU... KOŞTU...
YUSUF YALKIN yazdı... Atamızı 79. ölüm yıldönümünde sevgiyle, rahmetle anıyoruz. Büyük önderimizin önünde bir kere daha saygı ile eğiliyorum…
Sizlere bu yazımda anlatacağım olay; Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. yılında, 1981’de yaşandı.
O zamanlar, Tercüman Gazetesi’ndeyim.
Spor Müdürümüz Necmi Tanyolaç bu önemli yılda, Atamızın Selanik’teki evinin bahçesinden alınacak toprağı Anıtkabirdeki mezarına getirmenin anlamlı olacağını düşünmüş…
Bunu da ünlü bir atletin koşarak yapmasını planlamış kafasında…
Ben atleti takip edip haberi yazacağım, Arif Işıldayan fotoğraflayacak…
Bu yürekli atlet de Mehmet Tümkan olacak.
Tümkan’la ben uçakla Atina’ya oradan da Selanik’e geçtik.
İstanbul’dan otomobiliyle gelen Arif’le otelde buluştuk.
Lobide oturduk, sohbet ediyoruz…
Birden dışarıdan büyük bir gürültüler gelmeye başladı; sanki yer yerinden oynuyordu.
Halk sokaklarda…
Pankartlar… Gösteriler… Saldırganlıklar… Aşırılıklar…
Her yer öfkeli insanlarla dolu…
Neymiş efendim; tören yaptırmazlarmış, Atatürk’ün evinden Türkiye’ye götürülmek üzere toprak vermezlermiş…
Protesto üstüne protesto…
Kendimizi Atatürk’ün doğduğu eve (halen konsolosluk) zor attık…
Kendinden geçmiş, gözü dönmüş kalabalık, konsolosluğun duvarına kadar dayandı; içeri girmek için demir kapıları zorlamaya başladılar.
Bu yetmiyormuş gibi bir de uçak çıktı ortaya…
Pilot, “Tören falan olmasın… Yoksa uçakla binaya dalacağım…” diye tehditler savurmuş telsiz konuşmasında…
Hayli korku yarattı pilotun çok alçaktan konsolosluğumuzun üstünde uçması…
Daha sonra bu şahsın “meczup” olduğu açıklandı…
Sonuçta, “paniğe neden olmuş”, görevini “başarıyla” yapmıştı!
Doğruyu söylemek gerekirse, Yunan polisi olayları engellemek için yoğun çaba gösterdi; Atatürk’ün doğduğu evi korumaya aldı.
Olaylar esnasında dönemin Turizm Bakanı İlhan Öztrak da yanımızdaydı…
O da resmi bir heyetle Selanik’e gelmiş, Atatürk’ün doğumunun 100. yılı nedeniyle yapılacak törene katılıyordu.
O hengame içinde kısa bir tören yapıldı ve biz bahçeden toprağı aldık…
Torbayı da Arif Işıldayan’ın çantasına sakladık…
Sıra ikinci görevimize başlamaya gelmişti…
Mehmet Tümkan, milli formayı giyip koşmaya başlayacaktı…
Mümkün mü?
Selanik Polis Şefi, “Can güvenliğinizi garanti edemem. Yunan topraklarında koşamazsınız” deyince, sınıra kadar mecburen araba ile geldik.
Ve oradan Ankara 19 Mayıs Stadı’na değin Mehmet Tümkan günlerce koştu, Işıldayan’la ben de arabada onu takip ettik; resimledik, haber yaptık.
Tüm Türkiye bu olayı konuşur oldu…
Mehmet Tümkan bir deri bir kemik kalmıştı…
Kilometrelerce koşmak her babayiğidin harcı değildi!
Ama sonunda cesur yürek atletimiz, büyük bir gururla toprağı statta alkışlarla yaptığı turdan sonra oradan Anıtkabir’e getirdi…
Anıtkabir’de yapılan tören görülmeye değerdi.
Alkışlar dakikalarca sürdü…
Herkes duygulanmıştı.
Biz de, Selanik’ten aldığımız emaneti, Başkentimiz Ankara’ya getirmenin gururu ve sevinciyle sarılıp dakikalarca ağlaştık…
Başarmıştık!
Mehmet tumkan, 7 yıl önce yorumladıHarika bir yazı kutlarım
İLGİLİ HABERLER
|