KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ!

YUSUF YALKIN

Geçenlerde Türkiye’nin ilk kadın şarkı sözü yazarı Fikret Şenes 94 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Türk Popu’na 300’e yakın eser kazandırmıştı. Bunlardan en ünlülerinden biri de Ajda Pekkan’dan senelerce hayranlıkla dinlediğimiz, “Kimler Geldi, Kimler Geçti” şarkısı!

İrfan Buz’un görevden alınması bu şarkıyı hatırlattı bana…

Gerçekten de şöyle bir düşündüğünüzde, G.Birliği’nde kimlerin gelip geçtiğini şaşkınlıkla anımsıyorsunuz.

37 yıldır kulübü yöneten Başkan İlhan Cavcav, bu süre içerisinde 61 antrenör ile çalışırken, 39 ismi tek taraflı olarak görevden aldı.

                                       * * *

Senaryo hep aynı…

Cavcav, hatayı her zaman teknik adamlarda buldu!

Duayen başkanın terazisinde tartıya çıkan isimler arasında kimler yok ki?

Enver Ürekli, Teoman Yamanlar, Kadri Aytaç, Tınaz Tırpan, Erkan Kural, Metin Türel, Gündüz Tekin Onay, Josep Jarabinsky, Valeri Nepomniachi, Zafer Göncüler, Sadi Tekelioğlu, Yılmaz Vural, Karol Pecze, Samet Aybaba, Erdoğan Arıca, Ersun Yanal, Oğuz Çetin, Ziya Doğan, Mesut Bakkal, Fuat Çapa, Reinhard Stumpf, Bülent Korkmaz, Thomas Doll, Giray Bulak, Metin Diyadin, Mehmet Özdilek aklımıza gelen ünlü isimler.

Say say bitmiyor!

İşin diğer ilginç yanı ise kimi zaman aynı sezonda, “Teknik adam krizinin 3- 4 kez” yaşanabilmesi…

Bunların içinde, “Anlaşma yapılan” ancak daha antrenmana çıkıp çalışmaya başlayamadan gönderilen isimler de var!

Şaka gibi!..

                                       * * *

Sorum şu; “Acaba suçlu sadece teknik adamlar mı?..”

Yoksa başka faktörlerde mi var?

Defalarca yazdım...

Ligde hedefi olmayan bir takımı motive etmek bir teknik adam için çok zordur.

Futbolcuları müsabakalara hazırlarken nasıl bir dil kullanacağı bile sorun olur!..

Hangi itici güç, hangi tarz, hangi cazip yaklaşım, futbolcularda “Yüksek mücadele inancını” yaratacaktır?

Hangi unsur onlara “Kazanma hırsını” aşılayacaktır?

Çok zor…

                                           * * *

G.Birliği’nin hedefi büyük olmalıdır.

Orta sıralar; böyle sorunsuz ve refah içerisindeki bu kulüp için asla hedef olamaz!

Daha korkuncu, “Kümede kalmaksa” hedef, bu da kesinlikle “Çok Yavan ve yakışıksız” bir durumdur!

Her şey net…

Kulübün, tesisleşmesi mükemmeldir.

Maddi sorunu olmayan ender ekiplerden biridir.

Yıllardır süregelen bir “Yönetim istikrarı” vardır!

Ancak, G.Birliği hep seyirci sıkıntısı yaşamaya devam etmiştir.

Çünkü, bugüne kadarki hedefsizlik, seyircisizliği doğurmuştur.

Tribündekiler, “Hedef ister, heyecan ister, dinamizm ister...”

Durağanlık ise taraftarı rahatsız eder.

Statlardan kaçırır!

Bu nedenle şimdi sıra ciddi bir sportif başarıyı yakalamaya gelmiştir.

                                              * * *

Artık, bu sezon geçti sayılır…

Gençlerbirliği’nin önümüzdeki sezondan itibaren hedefi, “Şampiyonluğa oynayacak kadroyu oluşturup” zirveyi kovalamak olmalıdır!

Yeni teknik direktör Mesut Bakkal’la 1.5 yıllık bir anlaşma yapılmıştır.

Deneyimli hocaya, güçlü kadroyu kurma çalışmalarına şimdiden başlaması söylenmeli ve daha da önemlisi “Görevde kalma garantisi” verilmelidir.

Aksi taktirde, vizyondan hiç kalkmayan “Küflenmiş filmi” hep beraber izlemeye devam ederiz!