SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
GENÇLER DİKKAT! TEHLİKE BÜYÜK!..Gazeteci ve Spor Yazarı Yusuf Yalkın , 'Geçtiğimiz hafta Spor ve Gençlik Sorunları başlığı altında kaleme aldığım yazımla ilgili yüzlerce teşekkür telefonu, maili ve mesajı aldım. Okurlarım büyük bir duyarlılık göstererek ve de konunun hassasiyetini dikkate alarak tepkilerini belirttiler! Sadece bana gösterdikleri teveccüh için değil, çocuklarımızın ve gençlerimizin karşı karşıya kaldıkları sorunları ciddiye aldıkları için hepsine teşekkür ediyorum' diyor. İşte o yazı...
Geçtiğimiz hafta köşemde, “Spor ve Gençlik Sorunları” başlığı altında kaleme aldığım yazımla ilgili yüzlerce “teşekkür telefonu, maili ve mesajı” aldım…
Okurlarım büyük bir duyarlılık göstererek ve de konunun hassasiyetini dikkate alarak tepkilerini belirttiler! Sadece bana gösterdikleri teveccüh için değil, çocuklarımızın ve gençlerimizin karşı karşıya kaldıkları sorunları ciddiye aldıkları için hepsine teşekkür ediyorum. Bu konuya zaman zaman değineceğim. Bu nedenle, okumayanlar için neler yazdığımı yinelemek istiyorum… Çünkü durum çok ciddi… Nedir bu kadar ciddi olan konu? Ülkemizin geleceği ‘gençlerimizde, çocuklarımızda’ diyoruz ama onlar için neler yapıyoruz? Hangi tehditlerin etkisi altındalar? Devlet olarak, eğitimciler olarak, aileler olarak, onlara yönelik tehlikelerin farkında mıyız? Uyuşturucu bağımlılığı, pornografik yayınlar gibi ciddi tehlikelerin önüne geçmek için önlemler yeterli biçimde alınıyor mu? Kitap okuma alışkanlığının yavaş yavaş ortadan kalktığının, onun yerini cep telefonu tutkunluğu ve internet bağımlılığının aldığını görüyor muyuz? Genç insanlarımızı bir müzik aleti çalmaya yönlendiriyor muyuz? Çocuklarımızın boş zamanlarını spora ayırmalarını sağlamak için hangi yolları deniyoruz? Onlara, bu konuda nasıl olanaklar sunuyoruz?’ diye sorular sormuştum yazımda… Amacım, başta devlet ilgililerimiz olmak üzere ailelerimizin, okul yöneticilerimizin dikkatlerini çekmekti… Devletin aldığı önlemler var elbette ama ailelere düşen önemli görevler de var! Ülkemizde üzülerek belirtmek isterim ki, uyuşturucu kullanma yaşı hayli aşağılara inmiş durumda… 11- 12 yaşlarında bazı çocuklarda bu illetin var oluğu saptanmış! Tablo hiç de iç açıcı değil! Kısa bir süre önce Türkiye'deki uyuşturucu kullanımıyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın "Batı dünyası bağımlılıkta büyük bir salgının pençesinde. Türkiye de böyle bir salgının maalesef arifesinde" diyerek tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Okul önlerinde uyuşturucu satanların ayaklarını kırmayan polisi görev yapmamış sayarım” demesinin altındaki asıl gerçek, “meselenin hayli düşündürücü ve ürkütücü boyutta” olduğunun vurgulanmasıydı! Elbette polis ayak kırmayacak, görevi gereği suçluları yakalayacak, cezayı da mahkemeler verecektir. Zaten devletimiz bu konuda çok titiz davranıyor… Ama ailelerin de çocuklarının yaşamlarını ciddi şekilde kontrol altında tutmaları gerektiği kansındayım. İnce eleyip, sık dokumak zorundalar… En ufak şüphede bile polisi aramaları, ayrıca sağlık kurumlarından yardım talep etmeleri gerekir… Uyuşturucu yüksek bir rant alanı… Büyük paralar dönüyor! Uyuşturucudan sağlanan kazancın dünyada inanılmaz rakamlara ulaştığı, uyuşturucu baronlarının mallarını satabilmek için türlü yollara başvurduğu bilinmektedir. Aman dikkat!.. Bu işin şakası olmaz…
* * * Geçen haftaki yazımda dikkat çekmek istediğim bir diğer konu da pornografik yayınların yarattığı tehlikeli ortamdı. Biraz araştırınca gerçekten ürktüm… Dünyada 24 milyonu aşkın porno sitesi varmış! İnanılmaz bir rakam… Bu denli yaygınlaşması, özellikle çocuk ve gençler için gerçekten büyük boyutta bir tehlike! Nasıl denetlenecek bu korkunç potansiyel? Devletimiz bu büyük tehlikenin farkında olduğu için yasa çıkardı. Pornografiye ilişkin suç ve ceza düzenlemesi, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 226. maddesinde yer buldu. Yasada, caydırıcı hükümler ve çok ağır cezalar öngörülüyor. Ne var ki, halkımızın bu kanun hükümlerinden maalesef yeterince haberi yok görünüyor! Merak saiki ile gençlerimiz, hatta çocuklarımız bu sitelere girebilir. Bu onlarda alışkanlık yapabilir. Bu nedenle, ailelerin “internette aile- çocuk koruması filtrelerini” kullanmaya özen göstermeleri lazım. Yoksa türlü iğrençlikleri istemeyerek de olsa görebilirler. Bu nedenle, yasanın medyada sık sık haber yapılması ve vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Yani bu noktada işin önemli bir boyutu da medyanın ilgisi… Bu arada biliyoruz ki, kitap okumayan, buna karşılık cep telefonlarını elinden bırakmayan genç bir kitlemiz var. Ülkemizde yapılan araştırma sonuçlarına göre, gençlerimiz kitap okumak için günde 2 dakikalarını ayırırken, cep telefonlarıyla konuşma yapmak ya da oyun oynamak için vakitlerini bolca harcayabiliyorlar! Sinema, tiyatro, opera izlemeye ilgi ise giderek azalıyor… Bu tablo da rahatsız edici!.. * * * Bakınız, açık ve net söylüyorum… Çocuklarınıza mutlaka spor yaptırın… Bir çok üniversitede başvurulan deneysel çalışmalarda, okul sonrası her gün 40 dakikalık spor programına katılan 7- 9 yaşındaki çocukların becerilerinin daha iyiye gittiği saptanmış. Bir başka deneyde, 2. sınıftan 6. sınıfa kadar haftada 5 saat spor programına katılan çocukların, 4 senelik bu süre zarfında diğer çocuklara göre daha başarılı oldukları görülmüş. Ayrıca, spor yapmanın başta sağlığımıza olmak üzere onlarca yararı olduğu zaten bilimsel olarak belgelenmiş durumda… Bu nedenle tekrarlıyorum; “Lütfen çocuklarınıza spor yaptırın. Spor kulüplerine yönlendirin. Enerjilerini yanlış ve onları tehlikeye düşürecek alanlarda değil, doğru yerlerde sarf etmelerini sağlayın. Spor yapmanın önemini anlatın onlara…”
İLGİLİ HABERLER
|