SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
65 YAŞ ÜSTÜ MUTLAKA OKUMALI!Eski Milli Hentbolcülerimizden Zeynur Pehlivan, aynı zaman da güçlü anlatımı olan birisi... Zaman zaman güzel yazılar kaleme alıyor... Bir dönem sitemizin de en çok okunan isimlerindendi... Şimdilerde oğlunun yanında Almanya'da... Ülkemizin yetiştirdiği en önemli hentbolcülerden olan Doruk'un sakatlığı ile ilgileniyor. Anne sevgisi böyle bir şey işte... Yanından ayrılamıyor... Bu arada Almanya'nın Minden kentindeki izlenimlerini yazmış... Mükemmel bir yazı... İzninle kullanayım dedim, olur dedi... Okuyun, siz de çok beğeneceksiniz...
İŞTE O YAZI...
Günaydınlar Arkadaşlar! Bildiğiniz gibi, oğlumun diz ameliyatı nedeniyle yaklaşık bir buçuk aydır burada, Almanya'nın Minden kentindeyim. Yani oğlumun hentbol oynadığı kentte..
Tabii, burada geçirdiğim zaman her zamankinden daha fazla olunca bazı olayları daha fazla gözleme fırsatım, bazı konularda daha fazla söyleyecek sözlerim oldu.
Ara ara bu konularda gördüklerimi yazmak ve bunları sizinle paylaşmak istiyorum.
İstemeyen okumayabilir tabii ki..
Şimdiye kadar yaptığım paylaşımlarda Minden kentinin ne kadar şirin, ne kadar doğal, ne kadar yaşanabilir, küçük, güzel bir kent olduğunu söylemiştim.
Ama şimdi sizlere daha yaşamın içinden, daha insana ait şeylerden bahsetmek istiyorum.
Sokağa çıktığımda gözüme çarpan ilk güzel şeylerden bir tanesi yaşlı insanların hayatın tam içinde olmaları, hayatlarını yaşamdan uzak, insanlardan uzak bir şekilde yaşamaları değil aksine hayata anlam katmaları, hayattan büyük keyif almaları, hayata dahil olmaları, hayatın tadını çıkarmaları..
Bunları sizlere birkaç örnekle açıklamak istiyorum.
Yaşlılıkta birlikte bizleri bekleyen bazı sağlık sorunları var maalesef. Yürümede güçlük, şişmanlık, yalnız başına hareket edememe, kronik veya akut bir hastalığa ya da sadece yaşlılık sendromlarına sahip olma gibi...
Benim dikkatimi çeken neden tam da burada yatıyor. Öncelikle insanlar, "Benim şu hastalığım var, benim şu rahatsızlığım var, bu saatten sonra bunları yapmak bize yakışmaz" diyerek hayattan uzaklaşmış değiller.
Çünkü ben gezilerimde şu sahnelere tanık oluyorum.
Bir kere sokakta ayakta durmakta zorlanan ama walker ile yani yürüteci ile yürüyen çok insan var. Yaşama tutunma araçları diyebiliriz. Biz de bu aleti kullanan çok az insan var.
Kafeler yaşlı insanlarla dolu... Birasını yudumlayan, dondurmasını yiyen, kahvesini içen...
Bisiklet yaşamlarının en önemli parçası...
Gençler tabii ki kullanıyor ama burada konumuz yaşlılar. 70-80 yaşlarındaki insanlar bisikletleri ile parklarda dolaşıyor. Oysa biz düşüp bir yerini kıracak diye endişeleniriz.
Kendilerini zorlamayacak, kalp atım ritmini bozmayacak aktivitelerde bulunuyorlar.
Bunlardan birisi de bocce... Sanırım bocce yaşlılara hitap eden en güzel spor.
Çünkü insanlar sakin sakin, yavaş yavaş öylesine keyifle oynuyorlar ki!
Bazen de parkta dans eden yaşlılara rastlıyorum. Kendini müziğin ritmine bırakıp eğlenenler...
Ve buradaki yaşlılarda gözlemlediğim en önemli iki özellikten bahsetmek istiyorum.
Birincisi sadece hayata katılarak değil giysileriyle de renk katıyorlar. Boyama kalemlerinde gördüğümüz tüm renkleri üzerinde taşıyor buradaki yaşlılar...
Ama daha çok da açık renkler. Mevsim ister bahar ister sonbahar olsun. Kırmızı, beyaz, mavi, lila, yeşil, pembe... Her rengi üzerilerinde görebiliyoruz. Bizdeki gibi siyah, lacivert, kahverengi ağırlıklı değil ya da "Bu yaşta bu renk giyilir mi?" denilmiyor.
Buradaki yaşlılar konusunda son söyleyeceğim ise benim en çok hoşuma giden olay. Eşlerin bu yaşta dahi ellerini hiç bırakmamaları, elele gezmeleri, birlikte hareket etmeleri...
Bana bu tablo hala var olan sevgilerini anlatıyor.
Yani arkadaşlar, ülkemde yaşlılarda gördüğüm davranışlardan, yaşam biçiminden daha farklı geliyor burada gördüklerim. Tabii ki bizde de bu yazdıklarımı yapanlar var, bu davranış şeklini benimseyenler var ama hepimizin bildiği gibi maalesef çok az. Zira bana da "Artık döpiyes giymelisin. Pembe giyilir mi bu yaşta!" diyenler oldu.
Neyse efendim sevgi, saygı, renk, eğlence, kahve, dost, birliktelik hayatınızdan eksik olmasın.
İnsana ve yaşama tutunmanız dileğiyle... Tıpkı buradaki insanlar gibi...
İLGİLİ HABERLER
|