SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
DOSTUM REZANOV'UN ÖLÜMÜ VE HENTBOLUMUZ!Hentbolumuzun ilk yabancı Teknik Direktörü dostum Aleksander Rezanov'un ölümüne çok üzüldüm. Hentbolumuza yaptığı katkıları asla unutulmayacaktır. Türkiye'ye gelmesinde öncü rol oynadığım Aleksander'ın antrenörlerimizle sadece milli takımlarda değil alt yapı çalışmalarındaki uyumu, dürüstlüğü, mütevazı davranışları camianın büyük beğenisini kazanmasını sağladı. Her yönüyle adam gibi adamdı. Huzur içine uyusun...
REZANOV'LA BİR ANI...
Aleksander Rezanov muhteşem bir insandı... Çok iyi bir dostumdu. SSCB'nden Türkiye'ye getirilmesine öncülük eden ve dönemin spor yönetimini hentbolda yabancı teknik adam getirilmesi konusunda ikna etmekte büyük çaba gösteren, hatta baskı yapan birisi olarak Rezanov'un vefatına çok üzüldüm. Türkiye'ye gelmesi konusunda iyi ki de ısrar etmişim! Hentbolumuza büyük katkıları oldu. Bir gün bana "Yusuf Bey, basında hep Rus antrenör diye yazılıyor ama ben Ukraynalıyım. Zaporijya (Zaporece) doğumluyum. Bunu şimdilik siz bilin" dedi. Sovyetler Birliği o tarihte daha bölünmemişti. Zaten bu açıklamasının üstünde çok da durmamıştım. Ama Rusya- Ukrayna savaşı çıkınca bana neden böyle bir bilgi verme gereği duyduğunu daha iyi anladım! Dönemindeki hızlı gelişmelerdeki payı ve alt yapı çalışmalarına verdiği büyük destekler, 1989- 1993 yılları arasındaki ilerlemeyi çok olumlu etkiledi. Türk hocalarla hiç bir sorun çıkarmadan uyumlu bir çalışma örneği gösterdi. Çok sevildi ve sayıldı. Bir çok sporcumuzun yetişmesinde çok emekleri ve önemli katkıları var... Huzur içinde uyusun...
* * *
Gelelim anımıza...
Uzun çalışmalardan sonra "Yıldızlar Projesi" çerçevesinde oluşturulan yıldız ve genç takımlara Aleksander'in istekleri doğrultusunda hem yurt içinde, hem de yurt dışında 100'e yakın maç organize edildi. Balkan Şampiyonaları'nın genç takımlar seviyesinde de yapılmasını ülkelere önerdik ve bu kabul gördü.
Bu şampiyonalardan birine katılmak için Yunanistan'a gittik. Hentbolün en güçlü ülkelerinden Romanya ve Yugoslavya'ya karşı direnmeye çalıştık ama yenildik. İki önemli maçımız kalmıştı; ev sahibi Yunanistan ve Bulgaristan'la oynayacaktık.
Yunan maçını alırsak, Bulgaristan'la 3.lük için oynama ihtimalimiz vardı.
Maç başladı, çocuklar çok iyi maç çıkarıyordu. bir ara 3 farkla öne bile geçtik. Rezanova, "Alıyoruz değil mi maçı" diye sorunca bana Romanyalı hakemleri gösterdi. Aynen dediği gibi oldu. Başladılar 2 dakika cezalarına, uydurma 7 metrelere... Hiç bu kadar sinirlenmemiştim. Yunanlılar bilmem kaçıncı 7 metreden sonra 3 farkla öne geçince, dayanamadım sahaya girdim. Başladık hakemlerle itişip kakışmaya... Serdar Eler başta olmak üzere hentbolcularımız beni teskin etmeye çalıştılar. Hakem kırmızı kartı çıkardı ama gösterme şansını vermedim ona. Elinden aldım parçaladım ve yere atıp üstüne bastım! Öyle kızmışım ki, kartı iyice ezdim, adeta parkeye yapıştırdım... Başta hakem herkes şaşkın! Hakem, arkadaşının yanına gitti onun kırmızı kartını aldı ama yine gösteremedi, çünkü çocuklar beni kucaklayarak çoktan tribüne götürmüşlerdi. Şimdi hakemlere karşı böyle bir tepkiyi gösterebilir miyim bilmiyorum! O ana kadar reaksiyon göstermeyen Rezanov maçtan sonra koluma girdi, "Haklısın... Zaten sana da hakemleri göstermiştim. Ama senin sahaya gireceğini hiç düşünmemiştim" dedi ve ekledi: "Bizim bu maçlardaki amacımız kazanmak değil, A milli takıma deneyimli oyuncular kazandırmak..."
Tam o sırada yönetim kurulu üyemiz Oktar Tertemiz yanımıza geldi. Bana "Yusuf eğer olayı tribünden görmesem senin hakeme bunu yapacağına asla inanmazdım. Panter Emel gibiydin" demesin mi?
Sanki bütün sinirim o anda geçti gitti. Hep birlikte gülmeye başladık! Hentbolumuzdaki emeğini asla unutmayacağız Aleksander... Rahat uyu...
İLGİLİ HABERLER
|