SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() GENEL KURULUN ARDINDAN...![]() TMOK ve IOC seçimleri arka arkaya olunca bazı söz verdiğim konuları yazmaya ne zamanım ne de yerim oldu. Uzun yazsam bu defa okurlarım sıkılacaklardı.
Aslına bakılırsa, TMOK’un genel kuruluna katılanların tamamı Türk sporunu yönetenler ve onların dış paydaşları idi. Bakan yardımcısı, genel müdürler, federasyon başkanları, daire başkanlarının neredeyse tamamı İstanbul’daki bu seçimde yer aldılar. Onların dışındakiler, antrenörler spor yöneticileri, gazeteciler, akademisyenler, iş adamları idi…
Bu arada, TMOK üyesi fakat son federasyon başkanlığı seçimlerinde bir şekilde aday olmaları istenmeyen eski federasyon başkanları da oradaydılar. Bakan yardımcısının salona girdiği esnada derhal yerlerinden kalkıp onu selamlamaya gittiler. Ne de olsa seçimlere 3 yıl kaldı. Belki tekrar bu şansı yakalayabilme umutlarını taşıyorlar!
Şimdi, bana göre voleybolun bugünlere gelmesinin hem mimarı hem de vizyoneri olan iki dönem öncesinin federasyon başkanından söz etmek istiyorum. Kocaeli Üniversitesinde görev yaptığım yıllarda genelde değil, her zaman bir başarı hikâyesi olan spor insanlarını öğrencilerimin karşısına getirdim. Bunlardan bir tanesi Erol Ünal Karabıyık idi. Ankara’da görev yaptığım yıllarda kendisi ile tanışma şansı bulduğum, Polis Akademisi ve Koleji döneminden tanıdığım bu muhteşem spor insanı ile genel kurul esnasında karşılaştığımızda ikimiz de birbirimize sarılmak üzere yürüyorduk.
Polis Akademisi ve Koleji Spor Kulübü Başkanlığı ve 2006-2012 yılları arasında Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanlığı yapmıştı. O dönemde idari ve mali yapılanma, tesisleşme, eğitim ve sportif alanlarda inanılmaz başarılara imza attı. Yanlış hatırlamıyorsam federasyonu 1.5 Milyon TL borçla devralıp 20 Milyon TL nakit ile devretmişti. Spor salonları voleybol otelleri derken Türkiye'de bir ilk olan TVF Spor Lisesi'ni kurmuştu. Bu lisede başka bir ayrıntı da yer almıştı. Yalnız rutin eğitim değil, lise öğrencilerinin Üniversite sınavlarına iyi hazırlanabilmeleri için ekstra kursları ders planlarının içine yerleştirmişti.
Böyle bir hikâye sonrası olanları biliyorsunuz: İyi bir temel kurulunca üzerine Özkan Mutlugil ve Mehmet Akif Üstündağ dönemleri geldi. Bugün özellikle kadın voleybolunun geldiği noktayı büyük bir keyifle konuşuyor ve anlatıyoruz. Bugünlere yol açan, disipline edilmiş bir planın uygulanmasını sağlayan akıl, Karabıyık tarafından geliştirilmiştir.
Kendisinin ne kadar çok sevildiği, TMOK genel kurul sonucunda yeni başkanın konuşması esnasında onu sahneye çağırması ile bir kez daha kanıtlanmış oldu. Onun fikirlerine hâlâ ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. Merak etmeyin, federasyon başkanlığı sırasında onun yanında bir öğrencim Sinem, bir arkadaşım Sezgin de yer almıştı. Bir başka yazımda, Sezgin’in evindeki Doberman ile karşılaşmamı yazarım…
Genel kuruldan daha çok yazı ve konu çıkacaktır ama şimdilik burada tadında bırakayım diyorum. TMOK’un yeni dönemde yapacağı çok şey olacak. Olimpik kültür ve olimpik yaşam tarzını benimseyecek bir nesille bir araya gelmek zorundadır. İlk, orta ve lise + üniversite öğrencilerinin eğitimleri esnasında “Olimpik Kültür” dersleri konulmalıdır. Olimpik kültür merkezlerinin kurulması sağlamalıdır. Bunun her spor ilçe ve il müdürlükleri içinde ya da Üniversitelerde yapılabileceğine inanıyorum.
Bayramda daha tatlı şeyler yazmak isterdim ama önceki bölümde yazdığım gibi şimdilik tadında bırakıyorum. Bayram sonrası biraz tuzlu, karabiberli, kırmızı pul biberli bir yazıda buluşmak üzere…
31 Mart 2025, Kocaeli
Bu makale 123 kez okundu Yükleniyor...
|