SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
MESELE MAÇIN 6-0 BİTMESİ DEĞİLDİR!Futbolda Altyapı Eğitimi Platformu'nda okunması ve üstüne çok düşünülmesi gereken bir yazı çıktı bugün. Paylaşılmasında ve defalarca okunmasında büyük yarar var düşüncesiyle bu makaleyi huzurlarınıza getiriyoruz. İşte o yazı...
MESELE BİR MÜSABAKANIN
6-0 SONUÇLANMIŞ OLMASI MESELESİNDEN DAHA BÜYÜK VE DAHA ÖNEMLİDİR! Mesele Galatasaray'ın 6 gol yediği bir müsabaka skor hezimetinden ibaret değildir. Mesele asıl olarak Türkiye futbolunun Avrupa'ya açılmak ve "marka olmak" için izlediği futbol anlayışının hezimetidir.
Unutmayınız, bir oyun kimliğiniz yoksa, elbette bir oyun kişiliğiniz de olmayacaktır.
Kimliksiz kişilik mi olur?
Nasıl bir oyun kimliği var Galatasaray'ın?
Dolayısıyla "kişilikli oyun" dediğimiz herkesin ne yaptığını ve nasıl yaptığını bildiği ve bunu sahada uyguladığı bir oyun ortaya çıkmaz...
İstediğiniz oyuncuları getirin. Hiç fark etmez.
Oyun kimliğiniz yoksa, oyun kişiliğiniz de olmaz.
Oyun kişiliğiniz yoksa, herkes kendi bildiği gibi oynar ve ortaya sistematik bir takım oyunu çıkmaz.
Bu sadece Galatasaray'ın değil, Türkiye futbolunun sorunudur.
Dolayısıyla 6-0'lık bir müsabaka sonucu bir müsabaka hezimetinden ziyade, ulusal bir futbol anlayışının ve futbolda yönetsel yaklaşımın ve hezimetidir.
Temennimiz bu vesile ile futbolda marka olmanın veya Avrupa üst standartlarına ulaşmanın, pahalı ve çok sayıda yabancı oyuncu transfer ederek olamayacağını öğrenmemizdir.
Mesele özellikle taktik formasyonu güçlü ve yeterli teknik adam ve oyunculara sahip olmak ile ilgili bir meseledir ve bunun da çözümü bir futbol toplumu yaratmak ve bir futbol ülkesi olmayı becermektir. Futbol ülkesi olmak tüm çocuk ve gençlerin diledikleri zaman diledikleri yerde futbol oynama imkanına ulaşmaları ile başlar.
Yabancı oyuncuların gelip senin oyununa adapte olmak zorunda kaldıkları bir futbol düzeyine ulaşmadan bu hayal kırıkları ve hezimetler bitmez. Ama bunun için senin kimlikli ve kişilikli bir oyun tarzına ulaşmış olman gerekir.
Oyun kimliği dediğimiz bir oyun sili ve ekolünde ısrar emek ve bir düzey yakalama bunu standart hale getirmek demektir. Kişilikli oyun ise bunu sahada sistematik olarak uygulayabilme yeterliliğine ulaşmak demektir.
Şimdi kendimize soralım.
Hangi kulübümüzün bu konuda yönetsel bir tutumu ve tavrı var?
Hangi takımımız bu konuda ciddi bir mesafe almış durumdadır?
Avrupa sınırlarımızın Edirne'den ötelere ulaşması için gündelik ve geçmişteki bazı görece başarılarımız asla bir ölçüt değildir ve olamaz.
Ölçüt her yıl UEFA liglerinde yer alabilmek, belli düzeylere kadar yol alabilen takımlara sahip olmaktır.
Bu ancak ve ancak kendi futbolumuzu kurarak, kendi futbolumuzu oynayarak ve bu futbolu evrensel düzeylere taşıyarak olabilecek bir şeydir.
İLGİLİ HABERLER
|