SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
KÜME DÜŞMESİNE SEVİNİYORUM, ÇÜNKÜ...Spor Yazarı Yusuf Yalkın bugünkü makalesinde 'Gençlerbirliği'nin Süper Lig'den düşmesine hem üzülüyorum, hem seviniyorum. Çünkü...' dedi ve gerekçesini şöyle açıkladı...
G.BİRLİĞİ'NİN KÜME DÜŞMESİNE SEVİNDİM. ÇÜNKÜ...
Gençlerbirliği Süper Lige veda etti! Hem de ne zaman; kulübün duayen başkanı rahmetli İlhan Cavcav’ın adının verildiği sezonda! Çok acı bir sahne bu… Hiç unutmuyorum, rahmetlinin uzunca süre başkanlık yaptığı dönemlerde, “Artık bıraksın başkanlığı; köşesine çekilsin… İlhan bey koltuğa yapıştı… Gençlere yol vermeli…” denildiğine defalarca tanık oldum. İtiraf edeyim, bu yakarışlara hak verdiğim zamanlarda oldu. Evet, bırakabilirdi İlhan Ağabey koltuğu… Birilerine, “Gel yönet” diyebilirdi… Ama demedi; ısrarla ve inatla kulübü yönetmeye devam etti. Sağlığını riske soktu; çünkü hastaydı… Sık sık hastaneye kaldırılıyordu. Ama aklı hep Gençlerbirliği’ndeydi… Her fani gibi sonunda o da hakkın rahmetine kavuştu… Direksiyonun başına oğlu Murat Cavcav geçti. İki farklı görüş vardı… Bir grup “Murat bu işi beceremez, kulübü sıkıntıya sokar” diyordu… Başka bir grup, “Gençtir… Kulübe dinamizm getirir… Büyük düşünür, büyük hedefler peşinde olur” görüşündeydi. Kulübe çok yakın bir gazeteci arkadaşıma sormuştum o günlerde; “Cavcav vefat etti. Çok önemli bir kayıp! Yerine oğlu geldi. Ne olur kulübün hali?..” Cevabı kısa olmuştu: “Küme düşmezlerse büyük başarı olur!..” İnandığım birisinden böyle bir yanıtı almak, beni üzmüştü… Kulübün mazisini düşündüm… Düşüncelerim beni çok gerilere götürdü. Gençlerbirliği’nin alt liglerden yukarılara nasıl tırmandığını iyi bilirim. İlhan Cavcav’’ın önderliğinde çok meşakkat çektiler! Çok çalıştılar, çok didindiler. Ama sorunlar karşısında yılmadılar! İlhan Ağabey, iş adamı zekası ve futbol bilgisiyle durumu toparladı ve takımının 30 yıl gibi çok uzun bir süre en üst ligde mücadele etmesini başardı. Üstelik, büyük kulüpler de dahil bir çok marka ismin borç batağına düştüğü dönemlerde, o “kasasını hep dolu tutmasını”, “borçsuz dimdik ayakta durmasını” bildi. O bir kulüp yönetimi ustasıydı… Ne zaman durulacağını, ne zaman hamle yapılacağını bilirdi. Manevraları yerindeydi. Transfer yapmakta hünerliydi; aza alır, çok paraya satardı. İnatçıydı… Tuttuğunu koparırdı. Bir iki yıl önce bana, “Yusuf, sen gerçekçi bir gazetecisin. Doğruyu söylersin. Ben neyi kötü yaptım?” diye sordu… “Kötü yaptığın bir şey yok İlhan abi. Ama bak (yapamadın) demiyorum, (yapmadığın) bir şey var” dedim. Merakla, “Ne yapmadım?” dedi. Benden, “Gençlerbirliği’ni şampiyon yapmadın. İsteseydin bunu başarırdın. Başkent Ankara şampiyonsuz kaldı” cevabını duyunca, hüzünlendi… “Biliyorum” dedi ve ekledi: “Ona da elbette sıra gelecek!” Sıra gelmedi… Çünkü ömrü vefa etmedi İlhan Ağabey’in… Sonrası ne oldu? Bırakın şampiyonluğu düşünmeyi, ligde bile kalamadı Gençlerbirliği… Koca çınar devriliverdi… Bağıra bağıra küme düştü… Ya da birilerinin dediği gibi küme düşürüldü… Çok üzüntü verici bir durum bu… Ama ben bir tek şeye seviniyorum biliyor musunuz; İlhan Ağabey’in bunu görmemesine… Üzülmemesine… SÜPER YAZIA. KAZIM ZORKUN, 6 yıl önce yorumladıKalemine sağlık Yusuf... Yine mükemmel bir şekilde olayı anlatmışsın..
İLGİLİ HABERLER
|