KULÜPLER FEDERASYONA CEPHE ALIYOR!

 

ŞAŞIRMADIM!

 

Hacıosmanoğlu’nun sert konuşmasında beklenmedik bir şey yok. Bunu vaat ederek seçilmişti. Daha yumuşak bir açıklama yapsa şaşırırdım. Fenerbahçe’nin açıklamasında da beklenmedik bir durum yok. UEFA kararı öncesi onların beklentisi federasyonun tam kapasite kendilerine destek vermesi. Ancak anlaşılan o ki, bunu bulamıyorlar. Galatasaray’ın yabancılarla ilgili açıklaması ise,kadronun durumuyla alakalı. Fakat bu tip kararlar, üç günde verilemez. 15 gün önce Alper için 15-20 milyon Euro’luk bir paket gözden çıkarılmışken, birden yabancı sayısı serbest bırakılamaz. Yabancı sınırlamasının serbest bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu tip kararlar, verildikten 2 gün sonra değil, iki yıl sonra yürürlüğe girer ki, kimse mağdur olmasın. UEFA’nın kararının dozu yükselteceğini sanmıyorum. Çünkü oradan bir kesinlik çıkacak. Ortamın ne kadar elektrikleneceğini ise taraftarın tavrı belirler. Futbol taraftarının 31 Mayıs sonrası biraz daha empatiyle yaklaşabileceğini düşünüyorum. Sanırım taraftar bundan sonra yöneticilerin bir adım önünde olacak. Yöneticiler birbirlerini anlamasa da, kavga etse de, taraftar artık birbirine daha yakın olacaktır. Umudum var.

 

MEHMET DEMİRKOL: “YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR”

 

6+0+4 formülüyle Galatasaray ve Kulüpler Birliği’nin, UEFA süreciyle Fenerbahçe’nin, şike davasında takınılan tavırla Trabzon’un hedefinde olan federasyon en önemli bileşenlerini kaybetmiş durumda. Çıkmaza giren 3 Temmuz sürecinin ‘ara formülü’ olarak tasarlanan federasyon miadını doldurmuş gibi. Oyuna hiçbir olumlu katkı veremeyen ve tek başarısı Özgener döneminde yükseltilen hakem camiasının performansını korumak olan federasyon ardında bir enkaz ve kaotik bir ortam da bırakacak. Ülkedeki her sorunun siyasi irade tarafından çözüleceği inancı bir çok alanda olduğu gibi futbolun da elini kolunu bağlıyor. Bu nedenle ne bir proje geliştiriliyor ne devamlılık sağlanabiliyor. Gerçi federasyon, projeler geliştirecek birikimde üye profiline sahip mi o da ayrı bir soru! Ne var ki, bu ‘birikim’ ve ‘yeterlilik’ sadece federasyon üyeleri için değil futbolun muktedirlerinin önemli bölümü için de geçerli. Bunu anlamak için TFF’nin mali genel kurulundaki üslup ve dil ile ardından yapılan açıklamalardaki ifadelendirmelere bakmak yeterli. Gelinen noktada federasyonun durumunu bir türkü ile özetlemek gerekirse; “Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor..”

(Santrahaber)