HATAYSPOR VE ÖMER ERDOĞAN...

Ömer Erdoğan, takımın başına getirilmesinden bu yana sürekli eleştirilerin odak noktası oldu.

En üst ligde, yeni oluşturulan bir takımın birden bire “çok iyi noktalara gelmesini beklemek” zaten mantıklı bir yaklaşım değil!

Kimsenin “art niyetli olduğunu” düşünmüyorum.

Ama bazılarının “sabırsız” oldukları ortada!

Hoca, kimi zaman haklı, kimi zaman da haksız tenkitlere uğradı. Hatta bazen yorumların dozajını kaçıranlar, maksadını aşan sözler sarf edenler, dayanaksız suçlamalarda bulunanlar da oldu…

Bir şeye açıklık getirelim; bir teknik adamın eleştirilmesi kadar doğal bir şey olamaz!

Bu sporun doğasında var…

Ama, eleştiriyi ayarında tutmak, kantarın topuzunu kaçırmamak lazım...

Eğer bir takım, yeni çıktığı Süper Lig’de sınırlı bütçesi ve mütevazı kadrosuyla, 12 maçta 21 puan toplayıp ilk 5’in için de yer alıyorsa, bunun adı başarıdır.

Buna rağmen, Hatayspor’un iyi yanlarının yanı sıra hala düzeltilmeye muhtaç tarafları da var… Gerçi, Göztepe maçını izledikten sonra içimize bir ferahlık çöktü. Eğer bu “oyun yapısı ve mücadele anlayışı” bundan sonra süreklilik gösterirse, takımın geleceğinin “parlak” olduğunu da söyleyebiliriz.

Kalıcı başarı için “istikrar” şart… Ayrıca 2-3 kaliteli ve deneyimli ismin Ocak ayındaki ara transferde alınması gerekiyor... Bu sağlanırsa, Hatayspor’un hedefi yükselir, Avrupa’da kupalara katılmaya kadar gider…

Bu arada işin en ilginç yanı; yoğun biçimde tenkitlere uğramasına rağmen Ömer Erdoğan, bir gün olsun bu sözlere, yazılara, açıklamalara “tepki” koymadı; beyefendi tavrını hep korudu.

Sanırım cevabını “sahada” vermek istedi.

Göztepe maçı da bunun somut bir örneği oldu…

* * *

Ömer Erdoğan’ın göreve başladığı dönemde, 28 Temmuz 2020’de kendisiyle ilgili bir yazı yazmıştım. O yazıyı aynen yinelemeyi uygun buldum. Çünkü düşüncem değişmedi...

Yazının başlığı: “Ömer Erdoğan için önemli fırsat"…

1977 Almanya doğumlu… Kariyeri FSC Lohfelden’de başladı. 1998’de Türkiye’de Erzurumspor’la Türkiye’deki futbolculuk yaşamına adım attı. Diyarbakır, Malatyaspor, Galatasaray formalarını giydi. Bursaspor'da takım kaptanı olarak en yüksek performansını sergiledi. Teknik Direktörlüğünü Ertuğrul Sağlam'ın yaptığı Yeşil Beyazlı ekibin şampiyon olmasında önemli rol oynadı. Savunmanın belkemiği idi. Gözü pekti. Mücadeleden 90 dakika vazgeçmez, kolay teslim olmazdı. Sahada çok iyi mücadele ederdi. Kafa toplarına hakimiyeti dikkat çekerdi. Sert futbol oynardı ama kasti faul yapmamaya özen gösterirdi. Beyefendi futbolcularımızdandı. Milli takımda da yer aldı… Futbolculuğuyla ilgili “özet olarak” bunları söyleyebiliriz...

Teknik adamlığına gelince... Doğruyu söylemek gerekirse, yeterli biçimde fikir sahibi değiliz. Olmamız da mümkün değil! Çünkü bu alanda sadece Karagümrük’te kısa bir süre hizmet verdi. Görünen o ki, Ömer Erdoğan teknik adamlıktaki "ilk ciddi sınavını" Hatayspor'da verecek. Bu nedenle yeni hocayla ilgili olarak "peşin hükümlü" değerlendirmelerde bulunmayı çok doğru bulmuyorum. Zaten buna hakkım da yok!

Her insanın yaşamında önemli başlangıç noktaları vardır. Ömer Erdoğan için de bu başlangıç Hatay'da olacaktır! Kendisi de dahil, hiç kimse şu an başarılı ya da başarısız olacağını bilmiyor! Bunu zamanla anlayacağız. Ancak, bu noktada şu soru sorulabilir: "Süper Lige çıkan bir takımın yönetimi, deneyimi tartışma konusu olabilecek bir ismi neden teknik direktör yapmıştır? Bu tercih, bir riski de beraberinde getirmektedir. Süper Lig'de mücadele, tahmin edilenden de zor geçecek bir süreçtir. Başarıya aç genç teknik adam Erdoğan, bu zorlukları yenebilecek midir?.."

Dileğimiz elbette her şeyin "olumlu" gitmesidir. Eğer aksi olur da, Hatayspor ligde sıkıntıya düşerse, bunun tek sorumlusu kesinlikle Ömer Erdoğan olmayacaktır. Sorumluluk “büyük ölçüde” yönetime aittir. Ve anladığım kadarıyla da yönetenler bu riski göze almış durumdalar...

Şu an yapılması gereken, takımın başına getirilen hocaya kucak açıp destek vermektir. Hoş görüsü, insan sevgisi, din, dil, ırk, mezhep ayrımcılığı yapmaması ve misafirperverliği geleneksel özelliği olan Hatay'ın, Hataylıların bu güzel özelliklerini dikkate aldığımız da, bir Antakyalı olarak Ömer Erdoğan'ın "çok şanslı" olduğunu düşünüyorum. Hatay'a hoş geldiniz hocam...