SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
COŞKUN ÖZARI:PİNGA'NIN BURNUNU KIRDIMÜnlü Teknik Direktör ve Milli futbolcu Coşkun Özarı, bundan 11 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Gazeteci ve Spor Yazarı Yusuf Yalkın'ın, Özarı ile yıllar önce yaptığı sohbette hocanın anlattıkları sizleri çok eskilere götürecek ve de hayli şaşırtacak. İşte o röportaj...
ROVEŞATA'NIN NE OLDUĞUNU
HAKİM BİR TÜRLÜ ANLAYAMADI!
Bundan 11 yıl önce bugün (22 Haziran 2011) aramızdan ayrılan Coşkun Özarı, yıllarca Galatasaray'a hem oyuncu hem de teknik adam olarak hizmet verdi. Özarı, ayrıca uzun bir dönem Türk Milli futbol takımının teknik direktörlüğünü yaptı. Daha sonra da yaşamına spor yazarı olarak devam etti. * * *
Coşkun Özarı ile Ankara’da bir Milli takım kampı sırasında o dönemde futbol kulüpleri tarafından çok rağbet gören Marmara Oteli’ne Foto Muhabiri Rafet Hüner’le birlikte röportaja gittim. Coşkun Hoca, o sıralarda ayağını kırmıştı. Pek keyfi yoktu ama bizi kırmadı… Görüşmeyi gerçekleştirdik. Tam kalkacağız, “Yusuf otur, bak sana başımdan geçen çok enteresan bir hikaye anlatacağım” dediğinde hayli meraklanmıştım. Bugün bu anıyı, Coşkun Özarı’yı rahmetle anmak için yazdım. Umarım Özarı’nın anısını siz de ilginç bulursunuz…
* * *
İşte Coşkun Hoca'nın anlattıkları:
"Eskiden birçok ünlü takım Brezilya’dan Avrupa’ya gelir maçlar oynardı. Bu takımlar Türkiye’ye de uğrardı. 1956 yılında Vasco Da Gama takımı ülkemize geldi. Ben Galatasaray’da oynuyordum. Ankara 19 Mayıs Stadı’nda bu takımla özel bir maç yaptık. Türkiye’de o vakitler röveşata hareketi pek bilinmezdi. Brezilyalılar da karşılaşma sırasında estetik hareketler yapmaya bayılırdı. Bir pozisyonda dönemin en ünlü futbolcularından Pinga röveşata yaparken ayağı benim tam suratıma geldi. Dişlerim kırıldı sandım. Uzun bir süre yerde kıvrandıktan sonra aniden kalktım ve can havliyle Pinga’ya iki yumruk çaktım. Adam kanlar içinde yere yıkıldı; burnu kırılmıştı. Acı içinde bağırıyordu. Maçın hakemi de Cezmi Başar ağabeydi. İki takım futbolcularını yatıştırdıktan sonra beni hemen oyundan attı. İş burada kalmadı ama… Pinga benden davacı oldu. Cezmi Başar’ı da şahit gösterdi. Pinga’dan rica ettiler. Ama adam, nuh dedi, peygamber demedi. Davadan vazgeçmedi. Sonunda hakim karşısına çıktık. Hakim, beni ve Pinga’yı dinledikten sonra Cezmi Başar’a sordu; “röveşata ne demek?..” Ama Cezmi Ağabey bunu bir türlü hakimin anlayacağı biçimde anlatamadı. Hakim işin içinden çıkamayacağını fark edince davayı ertelendi. Brezilya ekibi akşam uçakla döneceği için bu işten yırtacağımı anlamıştım… Sonra kaldıkları otele gidip Pinga’dan özür diledim ve barıştık. Anlayacağın, sonunda iş tatlıya bağlandı.Ancak, yumruğa karşılık federasyondan 1 yıl men cezası aldım. Sonra indirim yaptılar ama olay bana pahalıya patladı...”
İLGİLİ HABERLER
|