ÇEYREK FİNALE NASIL ÇIKTIK?

- Favori gösterilen Avusturya'yı nasıl yendik? Takımımızda neler oldu da bu sonucu alabildik?

- Takımımızda neler mi oldu? Net söylüyorum. Çocukların gücü de, tekniği de, hırsı da diğer müsabakalarda neyse, bu maçtada öyleydi... Peki, değişen ne diyeceksiniz? Montella'nın geride kalan maçlardaki hatalarını görmüş olması, bundan ders çıkarması... Özeti bu! Yani, Kaptan Hakan'ın yokluğunda takım tertibini doğru yapması, Avusturya'yı iyi analiz edip akıllı bir strateji saptaması, oyun disiplini çerçevesinde Arda gibi, Orkun ve Ferdi gibi oyuncuları fazlaca kısıtlamayıp, serbest bırakması milli takımımızın çehresini değiştirdi. 

Ben hep şunu söylüyordum, 'biz iyi oyunculardan kurulu kötü oynatılan bir takımız...' Bu ikilemi Avusturya karşılaşmasında çözdük! Kaliteli futbolcularımızla akıl dolu futbol oynayarak çeyrek finale çıktık! Şunu da kabul etmeliyiz. Teknik ekibimiz, futbolcularımızı moral motivasyon açısından da bu maça iyi hazırlamışlar. Kazanma hırsımızı hep yüksek tuttuk, ama abartmadık! Duygularımız, mantığımızın önüne geçmedi.  Rakibimizin gücünü bilerek hep kontrollü oynadık! Bizim çocuklar zeki, cin gibiler! Yeter ki onlara doğruları aşılayın, gerisini çözüyorlar! Arda'nın kornerlerini görmediniz mi? Öyle yerlere attı ki topu... Kaleciyi de savunmayı da çil yavrusu gibi dağıttı. 

- Bizimkiler, bireysel yetenekleriyle mi çözdüler işi yani?

- Tam olarak öyle değil... Benim söylemek istediğim şu. Siz istediğiniz kadar takım oyununu iyi oynayın, yıldız futbolcularınız yoksa kolay kazanamazsınız. Avusturya, bu şampiyonada takım oyunu kurgusu ile ilk 3 arasında rahatlıkla gösterilebilir. Yetmedi bakın, elendiler! Bir Avusturyalı çıkıp değiştiremedi oyunun gidişini... Sadece güçlü olmak, sert oynamak yeterli olmaz, işin içine mutlaka zekanızı, tekniğinizi, becerinizi sokmanız gerekir. Türkiye'de bu oyuncular fazlasıyla var...

- Maçı bize kazandıran başka faktörler yok mu peki?

- Olmaz mı, elbette var. Maç başlıyor, bir solak kalenize öyle bir korner atışı yapıyor ki, feleğiniz saşıyor. Ceza alanı yangın yerine dönüyor. Tekrarını pek net göstermediler... Bence Arda'nın topu çizgiyi geçmişti. Ama Merih iyi ki, golü attı. Yoksa pozisyon çok tartışılırdı! Şimdi bu gol itiraf edeyim ki, Avusturya'yı tam kalbinden vurdu. Daha 1.dakikada büyük bir şok yaşadılar. Kolay değil... Zaten toparlanmaları da uzun süre aldı. Bu bir... İkincisi son zamanların en durgun oyuncusu olan Merih, iki golle 'Maçın adamı' oldu. İkinci kafa golü, Avusturya'nın beynini dağıttı... 66.dakikada biraz toparlanmaya başladılar ama Atı alan Üsküdarı geçmişti... Üçüncüsü, Ferdi gibi bir biyonik adamımız var. Nereye koy, orada aynı verimlilikte oynasın! Ve dördüncü faktör de kalemizde Mert var... Böyle sakin bir kaleci zor bulunur. Bir çok gol pozisyonuna geçit vermedi. Ama son saniyede çıkardığı topu, her babayiğit beceremez! Bence Melih'le birlikte bu maçın oyuncusu Mert'tir... Dahası var; sadece bu isimler değil, takımdaki herkes galibiyette katkı sahibidir, sonradan girenler de dahil... 

- Çeyrek finalde karşımızda yine şampiyonanın çok iyi takımlarından Hollanda olacak. Ne yaparız bu maçta, sonuç ne olur sizce?

- Bundan sonra karşınıza genelde bir öncekinden daha güçlü takımlar çıkar. Şampiyonaların doğasında var bu. Ben artık takımların ismi üstünde fazlaca durulmaması kanısındayım. O aşamadan geçtik. Yolumuza devam etmek için Avusturya maçındakinden daha fazla dikkatli ve sakin oynamak zorundayız. Panik yapmazsak, maç istediğimiz seyirde sürer. Var onlarda da 1- 2 yıldız oyuncu.. Olsun... Bizde daha çok var... Bu maçı da çözebilecek bir takıma sahibiz. Yeter ki, gerçekçi bir oyun stratejimiz olsun. Akıl dolu bir ilk 11'le sahaya çıkıp yüksek moralle mücadelemizi ortaya koyarsak, Hollanda'yı da eleyebiliriz. Bu sürpriz olmaz! Benim için sürpriz, Montella'nın hatalarına dönmesi olur!

- Her zaman olduğu gibi yine bize bir ilk 11 söyler misiniz?

- Artık şablon iyice belirginleşti. Ama madem ki istediniz, söyleyim...  Mert Günok- Mert Müldür, Merih, Abdülkerim, Ferdi- Kaan, Salih, Hakan- Arda, Barış, Kenan. Üzüntüm, cezalı duruma düşen İsmail ve Orkun'un olmaması. Dilerim, antrenmanlarda sakatlıklar yaşamayız. Başka fire vermeyiz...