SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
AZİZ YILDIRIM'DAN AÇIKLAMALAR (3)Yıldırım: Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla hakkımızda yeterli delile ulaşamayan ve bizi bir örgüte bağlayamayanlar, kendilerine yeni bir suçlama bulmak hatta yaratmak durumunda kalmışlardır. Bu da Şike Suçlamasıdır...
Kaldı ki bizim silahlı suç örgütü olmadığımızı en iyi bilenler, bu kararları alan ve aldırtanlardır. Bizimle her fırsatta görüşen, yemek yiyen, top oynayan, bizlerin imzalarıyla Fenerbahçe Kongre Üyesi olanlardır...
En başta da Galatasaraylı Yetkili Savcıdır. Zaten bu süreçte bize en acı veren, en ağrımıza giden; arkadaşımız, dostumuz olarak yanımızda yer alan, bizleri açılışlara davet eden, birlikte Fenerbahçe maçlarını seyrettiğimiz bu kişilerin, hem de bu insani ilişkilerimiz sırasında bizleri dinliyor ve takip ediyor olmalarıdır. Ve daha da ötesi bu kişilerin bizlere "şike" den ve "ahlaktan" bahsedebilmeleridir. Ben bunlara kısaca ahlaksız diyorum. Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla hakkımızda yeterli delile ulaşamayan ve bizi bir örgüte bağlayamayanlar, kendilerine yeni bir suçlama bulmak hatta yaratmak durumunda kalmışlardır. Bu da Şike Suçlamasıdır. Ama bu da kolay değildir. Bunun için yeni yasalar gerekmektedir. Bu yeni yasalar öyle ağır cezalar içermelidir ki Aziz Yıldırım ve arkadaşları tutuklanabilsin. Toplum önünde değersizleşebilsin. Ve bunu sağlamak için 6222 sayılı yasa tasarlanmış ve birilerine sipariş edilmiştir. Bu birileri, 3 Temmuz zihniyetinin "Hukuk Servisidir". O kişiler, bu yasayı meşru göstermek için yasa tasarısında benim ve bazı yöneticilerimin haberi olduğunu dahi söylemişlerdir. Biz, Şekip Mosturoğlu ve ben bu yasa çıktıktan sonra gördük. Oysa yasayı hayata geçiren Sayın İzzet Özgenç'in "sporda şiddet" isimli kitabı, bu oyunu ve yalanı açıkça ortaya çıkarmıştır. Çünkü bu kitapta; yasanın kimler tarafından yapıldığı, İlhan Helvacı, Yunus Egemenoğlu ve emniyet görevlilerinin de katılımlarıyla yapılan gizli toplantılarla oluşturulan bu yasada, şu andaki TFF Kurullarında görev yapan bazı isimlerinde katkı ve görüş bildirdikleri açıkça yer almıştır. Böylece operasyon için gerekli olan altyapı hazırlanmış ve artık doğru zaman olan Fenerbahçe'nin Şampiyon olması beklenmeye başlanmıştır. Kaldı ki Savcılıkta verdiğim ifade sırasında Savcı Mehmet Berk'in 3 avukatımın huzurunda "Sivas maçını kazanmasaydınız ve şampiyon olmasaydınız bu davayı açmayacaktım" demesinin altında yatan gerçek işte budur. Zaten operasyonun sadece Fenerbahçe'ye ve Aziz Yıldırım'a yönelik olduğu, o tarihlerdeki tasarruflardan da o kadar açıktır ki bizimle yarışan takım yöneticileri her nedense çok kısa sürelerle dinleme altına alınmış, bu haftalık dinlemeler sonucunda bile ortaya açıklanamayan birçok delil çıkmıştır. Beşiktaş yöneticisi ve hocası, kendilerinin Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'ye kenar süsü yapıldığını söylerken, Galatasaray hakkında açılan Denizli soruşturması; "Kulübün kasasındaki 1 milyon Dolarlık açığın ispat edilmediğine dair resmi raporlara ve 3.kişilerin yazılı ihbarlarına rağmen" görülmemiş bir süratle beraat ile sonuçlandırılmıştır. Hesaplarında, tek bir kuruş dahi açığın olmadığı, devletin 2 ayrı resmi kurumu tarafından resmi raporlarla sabit olan Fenerbahçe'nin Başkan ve yöneticileri, 1 yıl tutuklu kalmışlardır Bu noktada Aziz Yıldırım olarak tavsiyem: BİZE ADALETTEN BAHSEDENLERİN ÖNCE BİRAZ KENDİLERİNDEN BAHSETMELERİDİR ... Sıra; bu operasyonları ve hukuksuzlukları meşrulaştırmaya, bizleri toplum önünde itibarsızlaştırmaya geldiğinde ise aranan kan hemen bulunmuştur.
İLGİLİ HABERLER
|