SON DAKİKA
YABANCI SORUNU GİDEREK BÜYÜYECEK
PROJESİZ BAŞARI OLMAZ!
AVRUPA LİGİ STATÜSÜ NASIL?
BAŞKAN ADAYLARI MUTLAKA OKUSUN!
ATA SPORUMUZ GÜREŞ BATIYOR MU?Deneyimli Gazeteci ve Spor Yazarı Soner Sayımlar, Turktime'daki yazısında son günlerde güreş sporunda yaşanan gelişmeleri yazdı. Sayımlar, IOC'nin güreşle ilgili aldığı kararın ardından FİLA'da yaşanan ilginç olayları dile getiren yazısında önemli konulara parmak basıyor...
ATA SPORUMUZ GÜREŞ BATIYOR MU?
SONER SAYIMLAR IOC İcra Kurulu'nun ''güreşin 2020 olimpiyatlarının ana spor dalları arasından çıkarılması'' yönündeki kararı, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada adeta bomba etkisi yaptı.
Nasıl yapmasın... Güreş sadece Türkiye'nin olimpiyat oyunlarındaki madalya deposu değil, neredeyse tüm dünya milletlerinin ''ata sporu'' olarak kabul ettiği spor dalı. Modern olimpiyatların tamamında yer alan nadir spor dalları arasında yer alması bir yana, aslında atletizmle birlikte antik Yunan'da ''olimpiyat'' fikrinin oluşmasını da sağlayan spor....
Durum böyle olunca güreşin olimpiyatlardan çıkarılması ''inanılmaz'' bir karar gibi görünüyor. Fakat işin doğrusu öyle değil...
Zira son yıllarda basiretsiz FILA yönetimi yüzünden, güreş izlenirliğini tamamen kaybetmiş, sponsorluk ve reklam gelirleri tükenme noktasına gelmiş, medyada yeri yurdu olmayan bir spor dalı durumuna düşmüştü.
Herhangi bir vatandaş, önce sesini kapattıktan sonra, güreş müsabakası izlemek için televizyonun karşısına geçtiğinde, mayolu iki adamın karşılıklı itiş-kakışını, anlamsız yere yatıp kalkmalarını, birbirlerinin ayaklarından bellerinden tutmalarını ve fakat hiçbir oyun yapamasalar dahi, birinden birinin galip ilan edilmesini görüyor. Doğal olarak olup bitene anlam veremiyor...
Aslında IOC'nin güreşle ilgili bu kararı da son 3-4 olimpiyatta gündeme geliyor, fakat doğal gücü ve uluslararası lobisi sayesinde bugüne kadar bu yöndeki girişimler boşa çıkarılabiliyordu.
Doğrusunu söylemek gerekirse, IOC'nin kararı bir anlamda güreşin kurtarıcısı olacak gibi görünüyor. Zorunlu yapısal reformlar gerçekleştirilebilir, olimpiyat programında yer alması da sağlanabilirse güreş için harika bir gelişme bile olabilir.
Peki bu yönde umut var mı ?
Bir hafta öncesine kadar güreş umutsuz vakaydı. Fakat şimdi durumun çok farklı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...
Dünya güreşinin başındaki en büyük talihsizlik FILA Başkanı Raphael Martinetti, gelişmelerin ardından istifa etmek zorunda kalırken, geçici başkanlığa Sırp Nenad Laloviç getirildi. FILA yönetimindeki Türk temsilcilerden Rodika Yakşi ise güreşin olimpiyatlarda kalmasını sağlamak üzere, dünya genelinde lobi faaliyetlerini yürütmekle görevlendirilen iki isimden biri oldu.
Peki neden Rodika Yakşi ?
Bu soruyu kısaca: ''Öngörü, vizyon ve cesaret'' diye yanıtlayabiliriz.
Aslında FILA yönetimindeki bir grup (Laloviç ve Mamiashvili ile birlikte Rodika Yakşi'nin önderlik ettiği) güreşteki kötüye gidişin farkındaydı ve artık birşeyler yapmanın zamanının geldiğini düşünüyordu.
IOC'nin kararından yaklaşık 20 gün önce, bu düşünceyle İstanbul'da bir toplantı düzenlenmiş, 14 üst düzey güreş yöneticisinin katıldığı bu toplantıda ''güreş için yapılması gerekenler'' ele alınmıştı. (Gizli bir toplantıydı fakat her nasılsa Martinetti konudan haberdar olmuştu)
IOC'nin kararı ise İstanbul'da startı verilen FILA'daki değişimi sadece hızlandırmıştı. Tayland'ın Phuket adasında yapılan FILA toplantısında, ''İstanbul ekibi'' tarafından bir hayli sıkıştırılan Martinetti, sinirlerine yenik düşmüş ve ''Herhalde benimle ilgili güven sorunu var. O halde oylama yapalım'' sözünü ağzından kaçırmıştı. Bu dünya güreşi için büyük bir fırsattı. Rodika hanım söz alarak, bu gibi kriz dönemlerinde faturayı liderlerin ödemesinin gerekliliğinin altını çizmişti. Bu her FILA yöneticisinin yapabileceği bir iş değildi ve zaten herkes de yapamadı... Zira Martinetti'nin düşürülememesi halinde, onun ''gözünden düşmek'' hiç de hayırlı olmayabilirdi.
Fakat Rodika Yakşi bu riski aldı...
Yapılan oylamanın ardından Martinetti'ye yol görünürken, yine ''İstanbul ekibinden'' Laloviç geçici başkan seçildi. Rodika Yakşi ise ''güreş için lobi faaliyetlerini yürütmekle görevlendirildi. FILA'da artık Rodika Yakşi hiç olmadığı kadar güçlü konumda. 7 dil bilen, öngörü, vizyon, cesaret sahibi Rodika Yakşi'den artık ''lobicilik'' konusunda da üstün başarılar bekliyoruz.
Peki herkes 7 dil bilmediğine, öngörü ve vizyon sahibi olamayacağına göre, güreş camiasının diğer fertlerinin mevcut durumda yapabileceği hiçbir şey yok mu ?
Elbette var... Bu zorlu süreçte Rodika hanıma yardımcı olmak, onu da yapamayacak durumda olanlar içinse hiç değilse köstek olmamak...
Bazıları hala merak ediyor olabilir: ''Bu kriz ortamında neden Rodika Yakşi bu kadar ön plana çıktı ?''
Yanıtını güzel bir La Fontaine hikayesiyle verelim:
Boğanın biri, dereden kana kana su içerken, bir küçük kurbağa onu görmüş. Boğaya çok ama çok özenmiş. İçinden, ''acaba ben de çok su içsem, boğa gibi gösterişli bir fiziğe sahip olabilir miyim?'' diye geçirmiş.
İçmiş, içmiş, içmiş....
Elbette sonuçta patlayıp ölmüş.
Kıssadan hisse: Boğa çok su içtiği için büyük değildir, büyük olduğu için çok su içmektedir...
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|