SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() DERBİ VE GERİDE KALANLAR!![]() Önceki haftanın derbi maçında bir yabancı hakem görev yaptı. Kişisel olarak katılmadığım bir karar olmakla beraber saygı duymaktan başka söylenecek bir söz yok. Lehte ve aleyhte görüşü olanları medyadan izledim. Ama bu ülkede şu hakem meselesini çözemez oluşumuz sizleri rahatsız etmiyor mu?
Bu konudan fazlaca mustaribim. TFF’nin kurullarından biri olan MHK aldığı kararı uygulamaya sokmuştur. Tam bu noktada bazı tartışmalar da yok değil. Efendim, MHK istifa etmeliymiş, kendilerini aşan bir karara imza atmışlar, vb. gibi… Unutmayın, tüm federasyonlarda bu türden kurulların tamamının asıl başkanı Federasyon Başkanıdır. Gerekli görülen durumlarda yönetim kurulları resen karar verebilirler.
Sonuçta yabancı hakem geldi (Ceferin’in ülkesinden). Maçı yönetti. Oyunculardan çok hakemi izledim. 90 dakikalık maç olsa olsa 49 dakika oynandı gibi… Sonuçtan kim memnun oldu, orası beni ilgilendirmiyor ama ortada bir yanlış var…
Takımlar 90 dakikalık bir maç için neredeyse haftanın her günü en az 120’şer dakika süren antrenman yaparlar. Maç sonrası günlerde süresi az olan çalışmalar yapılsa da oradaki psikolojik yüklenmelerin şiddeti çok daha güçlüdür. Hafta içerisindeki egzersizlerin yüklenme şiddet ve dozları planlanan hedefler doğrultusunda farklılıklar gösterebilir. Gördüğüm kadarı ile her iki takım bu maça iyi bir şekilde hazırlanmışlar. Ama oynamalarına izin verilmedi. Genç futbol oyuncuları bu maçı izledikten sonra şunu söyleyecekler: “Bu kadar kısa maç süresi olacaksa, biz neden bu kadar uzun süre antrenman yapıyoruz?” Nitekim, söylediler de…
Hakemlik konusunda MHK daha yüksek tempolu çalışmalı, her maça en uygun hakemleri atamayı tercih etmelidir. İşlerine karışmak istemem ama çok bilinmeyenli denklem çözer gibi çeşitli algoritmalara sahip olmalıdır. Kondisyonel özellikler konusunda bazı düşük profil taşıyan hakemlerimiz var ama bu sorunu aşmak çok zor değildir. Düzenli, disipline edilmiş atletik performans egzersizleri onları kısa sürede fit hale getirebilir.
VAR konusuna gelince, buna başladığı günden beri karşıyım. Futbolun ruhu kayboldu. Oyun süreleri gereksiz uzuyor, maça ara veriliyor. Eminim bu bir sistem ve kullanması için federasyonlara baskı yapılıyor. Her zaman öğrendiğimiz ve çok eski hakem hocalarımızdan duyduğumuz gibi, kasıtlı olmadıkça yapılan hatalar hakemlerin gelişimine katkıda bulunurlar. Burada gözlemciler, delegeler devreye girmelidir. Hakem yetiştirmek yanında var olanları korumak da Merkez Hakem Kurulu’nun görevleri arasında yer almalıdır.
Ve medya… Ne yazık ki kantarın topuzu kaçmış durumda. Kime inanacağımız konusunda derin endişeler taşıyorum. Kenan Onuk, Necmi Tanyolaç, Hıncal Uluç, Togay Bayatlı gibi yazar ve gazetecilerin yorumlarını okuduktan ya da dinledikten sonra kimseye bir şey sormazdık. Şimdi haberin, yorumun ve sonucun doğruluğundan endişe duyuyorum. TSYD diyesim geldi ama galiba orada da sorunlar var.
Antrenman Bilimi açısından bakarak yazımı bitiriyorum: Yüklenme sonrası dinlenme ve ardından uyum ortaya çıkar. Bunların birinde sorun varsa orada ne gelişme ne de kalite bulunur. Kalite için kriterlerimizin dozunu arttırmayı teklif ediyorum.
İstanbul, 03 Mart 2025
Bu makale 49 kez okundu Yükleniyor...
|